Çalışanların kariyer beklentisi
22 Temmuz 2011
Kariyer kelimesi dilimize Fransızcadan girmiştir. Fransızca kelime karşılığından çok bizi terim olarak nasıl algılandığı ilgilendiren kariyer terimini; insanın çalışma hayatı boyunca herhangi bir iş alanında adım adım ve sürekli olarak ilerlemesi, deneyim ve beceri kazanması olarak tanımlayabiliriz.
Ülkemizdeki yerel perakende henüz çok genç olmasına rağmen Türkiye?nin hızlı dışa açılımı; küresel perakendecilerin, gelişmiş batı ülkelerindeki organize perakendenin doyum noktasına gelmesi nedeniyle, büyümesini devam ettirebilmek, verimlilik ve karlılığını koruyabilmek için gelişmekte olan ülkelere yakın ilgi göstermesi nedeniyle büyüme ve gelişme konusunda hızlı bir ivme yakalamıştır. Perakende çalışanlarının perakendeciliği artık meslek olarak algılamaya başlamaları, kendilerine olan öz güvenlerinin artması, teknolojik değişme ve gelişmeler, işlerin niteliğinin değişmesi, firmanın gelecekteki ihtiyaçları sonucu bir kariyer beklentisi içerisine girmelerine; organizasyonları da kariyer plânlaması ve geliştirilmesine önem vermeye yöneltmiştir. Henüz işe yeni giren bir personelin bile gerek iş yerinden gerekse iş arkadaşlarından bazı beklentileri oluşmaktadır. Kişi çalışma hayatına başladığı ilk günden itibaren beklentilerini gerçekleştirme çabasına girer fakat bu beklentilerin ne derece doğru ve mümkün olduğu konusunda fikri olmadığı için bazı tedirginliklere düşebilir. Çalışma yaşamında beklentisi olan sadece çalışanlar değildir. Organizasyonun da çalışan bu kişilerden bazı beklentileri vardır. Organizasyon, personelini elinde tutabilmek amacıyla bir takım vaatlerle çalışanlarında kariyer beklentisi oluşturmaktadır. Organizasyonun sayısal olarak büyüdüğü zamanlarda çok problem olmayan bu vaatler sayısal büyümenin durmasıyla problemin kaynağı olarak dönmektedir. Bu problem genel olarak kariyer plânlamalarının ya işveren tarafından yanlış bilinmesinden ya da personele doğru ve derinlemesine aktarılamayışından kaynaklanmaktadır. Kariyer sadece perakende sektöründe değil genel olarak toplumumuzda da sürekli dikey olarak yükselmek olarak bilinmektedir. Hâlbuki kariyer dikey olabileceği gibi yatay da olabilir. Kariyerle ilgili yanlış bir beklenti de üst yönetimin çalışanları (yöneticiler de dâhil olarak kullanılmaktadır) bulundukları konumdan daha üst bir mevkie terfi ettirmeleridir. Bu beklenti kişinin kendi bilgi ve becerisinin yetersizliğine, öz güvensizliğine işaret etmekten başka ne anlama gelebilir. Çalıştığı alan ve yaptığı işle ilgili kendisini yetkin olarak gören bir kimse asla böyle bir beklentiye girmeyecektir. Bulunduğu konumdan daha iyi bir konuma gelmesini birilerinin lütfu olarak değil kendisinin hakkı olarak görmelidir. Aslında çalışan kişi kendi kariyerini kendisi plânlamaktadır. Yaptığı işte başarılı olamayan hiç kimseye daha iyi bir imkân hazırlanamaz, daha üst bir görev verilemez, zira organizasyonun başarısı ve devamlılığı çalışanların başarısında yatmaktadır. Farkında olarak veya olmayarak iş dışındaki yaşantısı da kariyerine etki etmektedir.
Kişinin kariyerine etki yapacak en önemli konuların başında Motivasyon gelmektedir. Kişinin istenilen (firmanın istediği, beklediği) davranışı yapması için, bireyin o işle ilgili yeterli bilgi ve yeteneğe sahip olması, örgütün de bireyin ihtiyaçlarını bilmesi ve onu harekete geçirecek bu ihtiyaçları karşılaması gerekir. Eğer bir iş kişiyi motive etmiyorsa organizasyonel sorunların varlığı kaçınılmaz olacaktır. Fakat kişilerin motive edilmesi de örgüt açısından kolay değildir. Çalışanların temel ihtiyaçları, güvenlik ihtiyaçları, ait olma ihtiyacı, saygı, takdir veya kendi egosunu tatmin ihtiyacı, kendini gerçekleştirme ihtiyacı karşılanmalıdır. Aksi takdirde insan kaynaklarından elde edilmesi gereken azamî verim elde edilemeyecektir.