int dergi 36 - page 36

36
perder
pazar
Organik yumurtaya talep
artıyor
Henüz beş yıl önce, organize perakendede sıfır düzeyine yakın olan sertifikalı organik
yumurta pazarı, artık büyük kentlerdeki marketlerde raf payını giderek artırmaya
başladı
Türkiye’de yumurta üretimi, en taze
verilerin açıklandığı 2012 yılı itibariyle
1100 ticari işletme, 3000 kümes, 15.7
milyar adete ulaşan üretim ve 351 1
milyon dolara ulaşan ihracat rakamlarıy-
la, sürekli büyüme eğiliminde. Yumurta
sektörü yaklaşık 3 milyar TL ciroya sahip
olup, hali hazırda 100 bin civarında kişiye
doğrudan ve dolaylı olarak istihdam
sağlamakta.
Yumurta sektörünün en belirgin özelliği
canlı materyal ile üretim yapmasıdır. Bu
açıdan pazarda arz talep dengesini oluş-
turmak zordur. Öte yandan yumurtanın
pazarda kalma süresi 21 gündür. Buna
rağmen yumurta sektörünün en büyük
avantajı yumurta satışlarının peşin ya da
kısa vadeli olması nedeniyle nakit akışı-
nın hızlı olmasıdır. Artan maliyetlere ve
zorlaşan rekabet şartlarına rağmen “yu-
murta üreticisi” yumurta ihracatında son
yıllarda başarılı bir grafik sergilemektedir.
2013 yılında 351 milyon dolar değerinde
yaklaşık 4 milyar adet yumurta ihracatı
gerçekleşt. Bu miktar Türkiye yumurta
üretiminin yaklaşık %27 sine tekabül
etmektedir.
Türkiye’de hali hazırda organik hayvan-
cılık yapan 137 üretici bulunmakta. Or-
ganik Ürün Sanayicileri Derneği’nin 2011
yılı rakamlarına göre, bin 350 ton organik
et, 15 bin ton organik süt, 26 milyon
da organik yumurta üretiliyor. Organik
hayvancılık, hayvanların tamamen doğal,
organik yemle beslendiğini ve organik bir
alan üzerinde serbest ortamda dolaşması
üzerine kurulu. Dolayısıyla hem ürünlerin
devir hızı, hem de üretim maliyetleriyle
ilgili endüstriyel üretime göre zorlukları
var.
Türkiye’de günde yaklaşık 45 milyon
yumurta üretiliyor. Bunun içerisinde
organik yumurta üretimi % 1 seviyesin-
de. Bu durum yurtdışında ise %2 ila 3
civarındadır. Organik yumurtanın şu anda
ulaştığı pazar hacmi 30 milyon dolardır.
Organik yumurtanın raf ömrü, normal
yumurtada olduğu gibi 28 gündür. Üre-
timden, son tüketiciye ulaşıncaya kadar
soğuk zincirin korunması halinde (5-12
C arasında) raf ömrü doluncaya kadar
rahatlıkla tüketilebilir.
Endüstriyel tavukçulukta yani rafta
bulunan klasik tavuk ürünleri ve yumur-
talarda anabolizan, hormon türevlerinin
ve yüksek miktarda antibiyotik kullanıl-
dığı yıllardır dile getirilen bir konu. Bu
konuyla ilgili, sektördeki üreticiler pek
çok kez yalanlama yaptı. Dolayısıyla biz
de bunun bir iddia olduğunu hatırlatırız.
Bu iddayı dile getirmemizin nedeni ise
organik yumurta pazarının son yıllardaki
büyümesinin nedenini ortaya çıkarmak.
Bu haberler neticesinde tüketicilerde
organik ürünlere doğru ciddi bir yönelim
oluyor. Özellikle de tavuk ve yumurta da
bu eğilim daha fazla.
Yumurta, anne sütünden sonra insanın
ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulun-
duran tek besin kaynağıdır. A, D, E ve B
grubu vitaminleri önemli oranda içeren
yumurta, içinde bulunan KOLİN sayesin-
de beyin fonksiyonlarının yerine getiril-
mesinde önemli rol oynar. Yumurta sarısı,
D vitamini sağlayan birkaç besinden
biridir ve güneş ışıklarından da yeterince
faydalanıldığı taktirde yumurta özellikle
çocuklarda D vitamini eksikliğine bağlı
kemik bozukluğu oluşmasını engeller.
Yumurta, demir ve çinko gibi sağlığımız
açısından önem taşıyan mineralleri de
içerir. Demir, kan yapımı için gereklidir.
Ayrıca demirin büyüme, gelişme ve
hastalıklardan koruma rolü vardır. Yeter-
sizliği de çocukların öğrenme yeteneğini
ve okul başarısını azaltır. Yumurtadaki
protein tüm besinler içinde en kalitelidir.
Yumurtada proteinin biyolojik yararlığı
%100 iken bu değer sütte %85, balıkta
%76, sığır etinde %74’de kalmaktadır.
Ayrıca 6’ncı aydan sonra yumurta, küçük
çocuklar için değerli bir demir kaynağıdır.
1...,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35 37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,...84
Powered by FlippingBook