Page 3 - PERDER 36
P. 3
1
BAŞKANDAN
Perakendede konuşulanlar
ve gerçekler
Bu ay sizlere, “perakende sektöründe konuşulanlar ve gerçekler” üzerine bir yazı ile ulaşmak Durum 6: Tarladaki ürün fiyatlarında olduğu gibi, ette de açıklamalar, tüm perakende
istedim çünkü 2016 yılı, “akıl almaz market kârları” üzerine sıkça konuşulan, tüketici ile biz zincirlerini kapsayacak bir biçimde yapılıyor. Bu da bizleri töhmet altında bırakıyor.
market zincirlerini karşı karşıya getiren ve aslında gerçekleri yansıtmayan bir gündemle geçiyor. Durum 7: Bizler, yerel zincir marketler olarak, etlerimizi Et ve Süt Kurumu’ndan (ETK) alıp,
Söylenenler, sizlerin de yakından bildiği gibi şöyle: ‘Tarladan 1 TL’ye alınan ürün, markette 4-5 katı fiyata satmıyoruz çünkü etlerimizi ETK’dan almıyoruz. Bu kurumun, maalesef her
5 TL’ye satılıyor. Ete tavan fiyat gelmesine rağmen marketler eti hala 4-5 katı fiyata birimize yetecek bir et kapasitesi yok, talebi karşılayamıyor. Dolayısıyla ETK’dan alsam
satıyor…’ kilosu 21 TL’ye alacağım eti, ben yerel zincir market olarak 24 TL’ye alıyorum. Kemiğini,
Yazacaklarımdan önce peşinen söyleyeyim, bu beyanların tümü, aslında tüketiciyi korumak yağını ayırıyor, üzerine kira, istihdam, elektrik gibi kalemlerden oluşan işletme giderimi
adına söylenmiş, özünde iyi niyetli, bile isteye kötülük yapmak için verilmemiş, aslında hak koyuyorum ki, bu da yaklaşık yüzde 20’den ibaret.
aramak için verilmiş beyanlar. Ama bu ‘iyi niyet’, söz konusu beyanların eksik bilgiyle ve Sonuç:
hatta kimi yerde ‘hatalı bilgiyle” verildiği gerçeğini değiştirmiyor. - Marketleri sınıflandırmadan, tüm marketleri içine alacak şekilde yapılan bu tarz açıklamalar,
Peki ya gerçekte yaşanan ne? biz yerel marketleri zor durumda bırakıyor ve tüketicilerimizle karşı karşıya getiriyor.
Yine peşinen söyleyeyim, aktaracaklarım, tümüyle ve sadece yerel perakende zincirlerini - Bizler, mahallelerinde tüketicileriyle iç içe yaşayanlar olarak, müşterilerimizle ilişkimizi, her
kapsıyor: şeyden önce güven üzerine tahsis ediyoruz. O nedenle bu tarz açıklamalardan, her şeyden
Durum 1: Yerel perakende zincirleri, ürünleri tarladan 1 TL’ye almaz. Çünkü ürünleri önce insani açıdan rahatsızız.
tarladan almaz. Bizler ürünlerimizi, illerde kurulu hallerden alırız. Hale gelene dek ürün, - Ticari açıdan durum ise rekabet açısından rahatsız edici. Eğer gıdada yüzde 500 karlara
onlarca kez el değiştirir, komisyoncusuydu, nakliyesiydi, depolanması, sınıflandırılmasıydı imza atabilen, hele de kamuca tespit edilmiş zincirler, marketler var ise, açıklamalar, tavan
zaten fiyatı pahalanmıştır. fiyatlar ve yaptırımlar bu marketlere uygulanmalı ve yerel zincirleri de kapsayacak şekilde
Durum 2: Yerel marketlerin manav ürünlerinde kârı yüzde 500 değildir. Hesabımız açık tüm gıda perakendesi töhmet altında bırakılmamalı.
ve şeffaf. Marketlerimizin operasyon giderleri düştükten sonra en fazla oluşabilecek brüt Talebimiz:
kar %5 dir. Tüm ürünlerimizi halden kayıtlı ve faturalı almaktayız. Bizden bu konuda bilgi - İlk talebimiz KDV indirimi çünkü bu indirim gıda fiyatlarının düşmesine olanak sağlar. Bizler
istenirse; tüm bilgileri bütün açıklığıyla paylaşmaya hazırız. gıdada ürünleri yüzde 1 KDV ile alırken, satışları yüzde 8 KDV üzerinden yapmak zorundayız.
Durum 3: Müşterilerimiz, markete girdiğinde sebzesinden şarküterisine, deterjanından Kamu, bu oranda indirime gider ve KDV’yi gıda ürünlerinde yüzde 1’e sabitlerse, tüketici de
makarnasına, sepetini tek bir alışveriş noktasından doldurmak ister. Talep bu yönde olduğu daha ucuza ürün almış olur.
için; firesi bu kadar çok, ürün değişimi bu denli hızlı, zahmeti bu kadar fazla olan sebze- - İkinci talebimiz, masaya oturtulmak. Kamu, gıdada bir düzenlemeye gitmeden önce,
meyveden, marketler olarak maalesef vazgeçemiyoruz. Yüzde 500 kar, bu noktada yüzlerimizi konunun tüm taraflarını aynı masaya oturtmalı. Marketler, gıda ürünlerinin satışının en
oldukça güldürebilirdi ama öyle karlarımız yok. Dediğim gibi kârımız ancak yüzde 5 bandında. yüksek oranda yapıldığı noktalar olduğu için başı çekmeli. Marketin işletme bedeli nedir,
Durum 4: Bizler, yerel market zincirleri olarak tüm hesaplarımızı şeffaf bir biçimde açmaya eti, domatesi nereden alır, üzerine ne koyar, nasıl satar bilinmeli, öğrenilmeli. Çözüm
hazırız. Her bir ürünün, giriş ve çıkış fiyatı nettir. Dileyen her gazeteci, gelip bu hesapları ancak, üreticinin de halcinin de marketçinin de kasabın da kamunun da aynı masada
kontrol edebilir ve karımızı kendi gözleriyle görebilir. buluşabilmesiyle mümkün olabilir.
Durum 5: Marketlerin eti 4-5 katı karla sattığı yönündeki açıklamalar da yanıltıcıdır. Bu Muammaların ortadan kalktığı, töhmet altında bırakılmadığımız, her sürecin şeffaf bir biçimde
durumda da tüm gıda ürünlerinde olduğu gibi, ette de hangi fiyata alıp, hangi sattığımız ele alındığı bir çözüm beklentimizle, her birinize verimli günler dilerim.
şeffaf ve açık. Dileyenle TPF olarak paylaşmaya hazırız. Saygı ve sevgilerimle;
Mustafa Altunbilek
TPF Başkanı
BAŞKANDAN
Perakendede konuşulanlar
ve gerçekler
Bu ay sizlere, “perakende sektöründe konuşulanlar ve gerçekler” üzerine bir yazı ile ulaşmak Durum 6: Tarladaki ürün fiyatlarında olduğu gibi, ette de açıklamalar, tüm perakende
istedim çünkü 2016 yılı, “akıl almaz market kârları” üzerine sıkça konuşulan, tüketici ile biz zincirlerini kapsayacak bir biçimde yapılıyor. Bu da bizleri töhmet altında bırakıyor.
market zincirlerini karşı karşıya getiren ve aslında gerçekleri yansıtmayan bir gündemle geçiyor. Durum 7: Bizler, yerel zincir marketler olarak, etlerimizi Et ve Süt Kurumu’ndan (ETK) alıp,
Söylenenler, sizlerin de yakından bildiği gibi şöyle: ‘Tarladan 1 TL’ye alınan ürün, markette 4-5 katı fiyata satmıyoruz çünkü etlerimizi ETK’dan almıyoruz. Bu kurumun, maalesef her
5 TL’ye satılıyor. Ete tavan fiyat gelmesine rağmen marketler eti hala 4-5 katı fiyata birimize yetecek bir et kapasitesi yok, talebi karşılayamıyor. Dolayısıyla ETK’dan alsam
satıyor…’ kilosu 21 TL’ye alacağım eti, ben yerel zincir market olarak 24 TL’ye alıyorum. Kemiğini,
Yazacaklarımdan önce peşinen söyleyeyim, bu beyanların tümü, aslında tüketiciyi korumak yağını ayırıyor, üzerine kira, istihdam, elektrik gibi kalemlerden oluşan işletme giderimi
adına söylenmiş, özünde iyi niyetli, bile isteye kötülük yapmak için verilmemiş, aslında hak koyuyorum ki, bu da yaklaşık yüzde 20’den ibaret.
aramak için verilmiş beyanlar. Ama bu ‘iyi niyet’, söz konusu beyanların eksik bilgiyle ve Sonuç:
hatta kimi yerde ‘hatalı bilgiyle” verildiği gerçeğini değiştirmiyor. - Marketleri sınıflandırmadan, tüm marketleri içine alacak şekilde yapılan bu tarz açıklamalar,
Peki ya gerçekte yaşanan ne? biz yerel marketleri zor durumda bırakıyor ve tüketicilerimizle karşı karşıya getiriyor.
Yine peşinen söyleyeyim, aktaracaklarım, tümüyle ve sadece yerel perakende zincirlerini - Bizler, mahallelerinde tüketicileriyle iç içe yaşayanlar olarak, müşterilerimizle ilişkimizi, her
kapsıyor: şeyden önce güven üzerine tahsis ediyoruz. O nedenle bu tarz açıklamalardan, her şeyden
Durum 1: Yerel perakende zincirleri, ürünleri tarladan 1 TL’ye almaz. Çünkü ürünleri önce insani açıdan rahatsızız.
tarladan almaz. Bizler ürünlerimizi, illerde kurulu hallerden alırız. Hale gelene dek ürün, - Ticari açıdan durum ise rekabet açısından rahatsız edici. Eğer gıdada yüzde 500 karlara
onlarca kez el değiştirir, komisyoncusuydu, nakliyesiydi, depolanması, sınıflandırılmasıydı imza atabilen, hele de kamuca tespit edilmiş zincirler, marketler var ise, açıklamalar, tavan
zaten fiyatı pahalanmıştır. fiyatlar ve yaptırımlar bu marketlere uygulanmalı ve yerel zincirleri de kapsayacak şekilde
Durum 2: Yerel marketlerin manav ürünlerinde kârı yüzde 500 değildir. Hesabımız açık tüm gıda perakendesi töhmet altında bırakılmamalı.
ve şeffaf. Marketlerimizin operasyon giderleri düştükten sonra en fazla oluşabilecek brüt Talebimiz:
kar %5 dir. Tüm ürünlerimizi halden kayıtlı ve faturalı almaktayız. Bizden bu konuda bilgi - İlk talebimiz KDV indirimi çünkü bu indirim gıda fiyatlarının düşmesine olanak sağlar. Bizler
istenirse; tüm bilgileri bütün açıklığıyla paylaşmaya hazırız. gıdada ürünleri yüzde 1 KDV ile alırken, satışları yüzde 8 KDV üzerinden yapmak zorundayız.
Durum 3: Müşterilerimiz, markete girdiğinde sebzesinden şarküterisine, deterjanından Kamu, bu oranda indirime gider ve KDV’yi gıda ürünlerinde yüzde 1’e sabitlerse, tüketici de
makarnasına, sepetini tek bir alışveriş noktasından doldurmak ister. Talep bu yönde olduğu daha ucuza ürün almış olur.
için; firesi bu kadar çok, ürün değişimi bu denli hızlı, zahmeti bu kadar fazla olan sebze- - İkinci talebimiz, masaya oturtulmak. Kamu, gıdada bir düzenlemeye gitmeden önce,
meyveden, marketler olarak maalesef vazgeçemiyoruz. Yüzde 500 kar, bu noktada yüzlerimizi konunun tüm taraflarını aynı masaya oturtmalı. Marketler, gıda ürünlerinin satışının en
oldukça güldürebilirdi ama öyle karlarımız yok. Dediğim gibi kârımız ancak yüzde 5 bandında. yüksek oranda yapıldığı noktalar olduğu için başı çekmeli. Marketin işletme bedeli nedir,
Durum 4: Bizler, yerel market zincirleri olarak tüm hesaplarımızı şeffaf bir biçimde açmaya eti, domatesi nereden alır, üzerine ne koyar, nasıl satar bilinmeli, öğrenilmeli. Çözüm
hazırız. Her bir ürünün, giriş ve çıkış fiyatı nettir. Dileyen her gazeteci, gelip bu hesapları ancak, üreticinin de halcinin de marketçinin de kasabın da kamunun da aynı masada
kontrol edebilir ve karımızı kendi gözleriyle görebilir. buluşabilmesiyle mümkün olabilir.
Durum 5: Marketlerin eti 4-5 katı karla sattığı yönündeki açıklamalar da yanıltıcıdır. Bu Muammaların ortadan kalktığı, töhmet altında bırakılmadığımız, her sürecin şeffaf bir biçimde
durumda da tüm gıda ürünlerinde olduğu gibi, ette de hangi fiyata alıp, hangi sattığımız ele alındığı bir çözüm beklentimizle, her birinize verimli günler dilerim.
şeffaf ve açık. Dileyenle TPF olarak paylaşmaya hazırız. Saygı ve sevgilerimle;
Mustafa Altunbilek
TPF Başkanı
