Haberler

Çukurova Perder 1 Yaşında


21 Temmuz 2011

Çukurova PERDER’in 1. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla, 26-27 Mayıs 2010 tarihlerinde Mersin’de düzenlenen iki günlük program kapsamında bölge perakendecileri, üreticileri, tedarikçileri ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren PERDER üyeleri bir araya geldi.

ÇUKUROVA PERDER 1 YAŞINDA

Çukurova PERDER’in 1. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla, 26-27 Mayıs 2010 tarihlerinde Mersin’de düzenlenen iki günlük program kapsamında bölge perakendecileri, üreticileri, tedarikçileri ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren PERDER üyeleri bir araya geldi.

Programın Ana Sponsorluğunu Arbella,  Tat Bakliyat, MHD Kimya; Ulusal Sponsorluğunu Sunar Yağ, Doğuş Çay, Narpa Bakliyat, Anavarza Bal, Ateşler Kuruyemiş ve Coca-Cola; İçecek Sponsorluğunu Yummy Meyve Suları ve Güney Süt, Yerel Sponsorluğunu Akar Kuruyemiş, Yörük Süt, Adam Otomasyon, İdeal Su ve Perçin Bal, Destekleyenler Sponsorluğunu ise Avşarlar Kuruyemiş ve Tat-Cennet Pastaları üstlendi.

“Yerel Perakendeciler ve Üreticiler Mersinde Buluşuyor“ temalı konferans ve ürün tanıtım etkinliğinden oluşan programın ilk gününe PERDER Üyelerinin yanı sıra yerel yöneticiler, , işadamları, eğitmenler, danışmanlarve akademisyenler de katıldı. Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Faik Burakgazi, Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songör ve Çukurova PERDER Başkanı Sedat Gümüş açılış konuşmacıları arasındaydı.

 

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy,”Gıda sektörü, tüm sektörlerden öte, yaşamımızın içinde bir sektör. Mersin’de, Çukurova’da sektörün böylesine örgütlenmesi sevindirici. Bunun yanı sıra, ülkemizde yaşanan ekonomik zorluklara karşın, canlılığını yitirmeden sürdüren sektör gıda sektörü olmuştur. Halkımızın alım gücüne bu sektör katkı sağlamıştır. Böylesi konferansların sektöre katkı sunacağını, dayanışmayı, birlik ve beraberliği artıracağını düşünüyorum.” dedi.

 

“Perakende Yasası Bir An Önce Çıkmalı”             

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Faik Burakgazi, özellikle perakendecilerin dört gözle çıkmasını beklediği perakende yasa tasarısına değindi. Burakgazi, söz konusu yasa tasarısının hazırlıklarına 2000’li yıllarda başlandığını belirterek, bugün iş dünyasının tüm örgütlerinin hâlâ mevcut yasa tasarısını tartıştığını söyledi. Eksikliklerin giderilerek, yasanın bir an önce çıkarılması gerektiğine dikkat çeken Burakgazi, küresel rekabetin acımasız bir şekilde sürdüğünü, üreticilerin ve tedarikçilerin zarar gördüğünü,  onun için bu yasanın bir an evvel çıkarılıp uygulanması gerektiğini vurguladı.

 

“Farklılaşmamız Gerek”

Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songör, Türkiye’de perakendeciliğin patika bir yoldan otoyola geçtiğini belirterek, bu sürecin de çok hızlı yaşandığına değindi. Songör, “ Yaşanırken de maalesef patika yol kurallarıyla otoyolda hareket etmeye başladık. Patika yolların kurallarıyla otoyolda hareket etmek çok zor. Ülkemizde perakendenin planlı gelişmesini sağlayacak yasal sürece ihtiyacımız var. Her platformda görüşlerimizi dile getiriyoruz. Görüşlerimizde de hiçbir zaman sabit fikirli olmayacağız. Bizim tek gayemiz bu ülkeye sonuna kadar hizmet etmek. Türkiye’nin organize perakendeciliğinin modern perakendeciliği gelişme süreci 20 yıllık bir süreç. Çok önemli merhaleleri aştık. Birazcık farklılaşmamız gerek. Tüm dünyaya açılmak için bu gerekli.” dedi.

 

“Üretim Amaçlı Yatırımlar Gelmeli”

Yerel perakendecilerin uluslararasıtekellere karşı yüksek bir dirençleörgütlü olarak mücadele edebileceklerini ifade eden Çukurova PERDER Başkanı Sedat Gümüş, sözlerine şöyle devam etti :  “Buradan bir yanlış anlaşılmaya meydan vermemek için açıklamak isterim ki; bizler yabancı sermayeye asla karşı değiliz. Ancak rant amacıyla veya sadece tüketime dönük sermaye girişleri yerine doğrudan yabancı sermayenin gelmesine tarafız. Yani yabancı girişimciler ülkemize üretim amaçlı yatırımlarla gelmelidirler.             O zaman istihdam da yaratacakları için başımızın üstünde yerleri vardır.                                                                   Yoksa en küçük krizde kaçan rant amaçlı yabancı sermaye gelirse;                          ülkemizin vampir gibi kanını emmekten başka bir işe yaramamaktadır.”

 

“Zirai İlaç Satışının %51’i Çukurova’da”

Açılış konuşmalarının ardından konferansa geçildi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Ateş, Türkiye’de tarım alanında yaşanan sıkıntılara ve gelişmelere değindi.  Ateş, “Tarımda o kadar sıkıntılar var ki…Biz köylüyü çiftçi yapamamışız. Tarımda gelişmeyi sağlayamamamızın nedeni bu. Arazi bölünmeleri, tarım alanlarında, teknolojiyi yeterince kullanamayışımız, üreticinin geçim standardının düşük oluşu, ana sermayesinin olmaması… “ Zirai ilaç satışında yaşanan gelişmeler de dikkat çeken Ateş, Türkiye genelinde 6.402 tane zirai ilaç bayisi bulunduğunu, bu sayının İngiltere’de ise 600 tane olduğunu söyledi. 39 Avrupa ülkesi arasından zirai ilacı en az kullanan ülkenin Türkiye olduğunu kaydeden Ateş, Türkiye’deki zirai ilaç satışının % 51’inin Çukurova bölgesinde gerçekleştiği bilgisini verdi. Zirai ilaçta reçete sisteminin uygulandığına işaret eden Ateş,  dünyada uygulayan tek ülke ise Türkiye olduğunu ifade etti. Ateş, “ Mersin’de 391 zirai ilaç bayii var . Bu bayiler reçetesiz ilaç vermezler. Veren de kapanır.” dedi.

 

“Kuralsızlık Var”

Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Talat Dinçer, Türkiye’deki işletmelerin %98’inin küçük ve orta boy işletmeler olduğunu belirtti. Dinçer, “ Sadece %2’si büyük işletme. Ülkedeki istihdamın % 60’ını küçük ve orta boy işletmeler karşılıyor. Yatırımların içerisindeki payı ise % 26. Üretimdeki payımız da % 37 civarında. Ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyoruz. İstihdamın % 60’ını üstleniyoruz; ancak devlet desteklerinde aldığımız kredilerde payımız çok düşük, % 3-4. Bizler olmasak ülkenin sosyal dengesi bozulur.” dedi. Mersin’de, MESOB’a bağlı 74 tane oda olduğunu söyleyen Dinçer,  62 bin civarında da esnaf ve sanatkar olduğunu kaydetti. Son 5 yılda Mersin’de 16.500 kişinin esnaflık için iş yeri açtığını dile getiren Dinçer, sözlerine şöyle devam etti :  “Mersin’de 12 bin kişi de iş yeri kapatmış. Burada bir sorun var. 5 yılın içinde bu kadar kişi iş yeri açacağım diye umuda giriyorsa ve onun da 12 bin kişisi çıkış yapıyorsa yolunda gitmeyen bir şeyler var. Yolunda gitmeyen şu: Bu ülkede kuralsızlık var. Herkes her işi her istediği yerde yapıyor. Maalesef biz bir kural getiremedik. İşletme açılış ve kapanışlarını bir sisteme kavuşturamadık. Türkiye’de esnaf ve sanatkarla ilgili yapılandırma ve bir kural çıksın. Esnafı planlayalım dedik ama TBMM’de bu yasayı maalesef çıkaramıyoruz. Bir kuralsızlığın içerisinde debeleniyoruz. “

“Fayda, Ezber Bozdu”

Fayda A.Ş. hakkında bilgi veren Fayda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Turan Özbahçeci, “ Fayda ezber bozan ve suyun akışını değiştiren bir şirket. Fayda, perakendeciliğe güç kazandıran, tüketicilere iyi hizmet sunan, markalaşacak üreticilerle işbirliği yapan bir modeldir. Faydanın en öneli etkenlerinden bir tanesi tüketici. Fayda ürünleriyle beraber artık rekabet edecek duruma geldik. İkinci olarak perakendeciyi güçlü kılma noktasında da Fayda’nın önemli bir misyonu var. Üçüncü etken de üreticilerle işbirliği yapmak.” dedi.

 

Program, Değer Danışmanlık’tan Dr. İlhami Fındıkçı’nın “Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma”, AC Neilsen’den Mehmet Deprem’in “Akdeniz Bölgesi ve Türkiye’deki Perakende Gelişimi ve Dünyadaki Trendler”, Çağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Haluk Korkmazyürek “Stratejik Düşünce”, Maestro Grup’tan Ferudun Gündüz “Markalaşma”, Tat Bakliyattan Tuba Memiş firma tanıtımı, Lojistik Yönetimi Danışmanı Atilla Yıldıztekin’in “Perakende Sektöründe Lojistik Yönetimi”, başlıklı sunumlarıyla devam etti.

Plaket töreniyle sona eren programın ikinci gününde ise bölge üreticilerinin tesisleri ziyaret edildi.