Haberler

“Dünyanın en değerli arazisi akıllı telefonun ekranı oldu”


21 Eylül 2021

Uluslararası Yerel Zincirler Buluşuyor Konferansı ve Fuarı, ilk gününde TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç’un katılımıyla açıldı.

Perakende sektöründeki iş yapış biçimlerinde ve tüketici alışkanlıklarındaki değişime dikkat çeken TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu; “Perakende sektöründe ve gıda perakendesinde alternatifler çoğaldı. Yerel zincirler atak içerisinde. İçinde bulunduğumuz dönemde bu alternatifler arasında yerel marketlerin nasıl ayrışacağına bugünden cevap bulmak zorundasınız. Eskiden en işlek caddede mağaza, market sahibi olmak önemliydi. Artık dünyanın en değerli arazisi, akıllı telefonun ekranı oldu” dedi. Hisarcıklıoğlu yerel zincirlerin gelecekte başarılı olması için 5 öneriyi de katılımcılarla paylaştı.

Konuşmasında perakende sektörünün kendisi için özel bir anlam taşıdığını ifade eden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç; “Bizim kökümüz bu sektöre dayanıyor. Koç Topluluğu kurucumuz Rahmetli Vehbi Koç’un bir asır önce mütevazi bir perakendeci olarak müthiş bir yolculuğa çıkmasıyla ve doğrudan insana dokunan ve insanı çok iyi analiz etmeyi gerektiren bu sektörde edindiği vizyon sayesinde bu günlere gelebildik” dedi.

 Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından düzenlenen organize gıda perakende sektörünün en büyük buluşması olan Yerel Zincirler Buluşuyor Fuar ve Konferansı YZB 2021, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç’un katılımıyla açıldı.

“YEREL ZİNCİRLER SON YILLARDA ATAK İÇİNDE”

Üretim, tedarik ve lojistiğin son ayağı olan perakende sektörünün, değer zincirinin müşteriyle buluştuğu çok büyük bir organizasyon olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu; “Perakende bu ülkenin ekonomisinin barometresi, istihdam fabrikası. Yerel, ulusal ve uluslararası zincirlerin oluşturduğu bu üçlü saç ayağında, yerel perakendecilerimiz, yani sizler son yıllarda çok ciddi bir atak içindesiniz. Birçok uluslararası firmanın da bulunduğu ulusal perakende pastasındaki payınızı her geçen sene artırıyorsunuz. Türkiye Perakendeciler Federasyonu çatısı altında toplanan yerel market zincirleri olarak, üretici ve tüketici arasında önemli bir köprü vazifesi görüyorsunuz. Ülke ekonomisinin hem ulusal hem de yereldeki gelişmesine ciddi oranda katkı sağlıyorsunuz. Bu bağlamda, yerel zincirlerin güçlerini birleştirerek dernekleşmiş ve derneklerin de federasyon altında birleşmiş olmasını, sektörümüzde birlik sağlamak ve ortak sesimizin daha gür çıkmasını mümkün kılmak açısından çok önemsiyorum. Allah birliğinizi, dirliğinizi bozmasın” dedi.

“TOPARLANMANIN HIZINI 2 FAKTÖR BELİRLEYECEK”

Üreticiden, tedarikçi ve perakende satış noktasına kadar binlerce sektör temsilcisini ağırlayan YZB 2021’e konuşmacı olarak yer alan ve Türkiye’nin zor bir seneyi geride bıraktığını belirten Hisarcıklıoğlu, “600 binden fazla firmamızın faaliyet gösterdiği perakende sektörümüz, zorlu pandemi sürecinde dahi, tedarik sürecini aksatmayarak, iyi bir sınav verdi. Hem ekonomik hem de toplumsal olarak, perakendenin ne kadar kritik bir sektör olduğu, pandemi döneminde daha belirgin hale geldi. Dolayısıyla, perakende sektörümüzde yer alan tüm üyelerimizin desteklenmesi ve sektörün büyüyüp gelişmesi, ülkemiz ekonomisine de katma değer sağlayacak. Önümüzdeki dönem hem küresel ekonomilerde hem de ülkemiz ekonomisinde, 2021’de ve 2022’de toparlanma olduğunu görüyoruz. Bu toparlanmanın hızını iki faktörün belirleyeceğini düşünüyoruz. Birincisi aşılanma süreci. Aşılama süreci ne kadar hızlı olursa, normalleşme sürecimiz de o kadar hızlı olacak. Perakende sektörü, tüketiciye en çok temas edilen alanlar arasında yer alıyor. Dolayısıyla, bu konuda hepimiz öncelik vermeliyiz. Diğeri ise tüketici alışkanlıkları. Pandemi, yıllar alacak dijital dönüşümü, birkaç aya sığdırdı. Dijital ekonominin sağlamış olduğu fırsatları ve bu alanda yaşanan hızlı dönüşümü göz ardı edemeyiz. Dijitalleşmenin artık bir opsiyon değil mecburiyet olduğunu iyi anlamalıyız. Dijital dönüşüme ayak uyduramayan şirketlerimizin ayakta kalması zor gözüküyor. Dolayısıyla bu değişimi fırsata çevirmeliyiz” dedi.

“DEĞİŞEN TÜKETİCİ ALIŞKANLIKLARINI YAKALAYACAK ALTERNATİF KANALLAR KULLANILMALI”

Tüketicilerin dijital alışverişe olan yatkınlığının gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu; “Halen ülkemizde 37 milyon kişi online alışverişi en az bir kere tecrübe etmiş durumda. E-ticaretin toplam perakende ticareti içindeki payı yüzde 16’ya yükseldi ve artmaya da devam ediyor. Hijyen beklentisi, dijital kanallardan daha fazla faydalanma isteği, temassız ödeme; hatta temassız alışveriş yapma tercihleri önümüzdeki dönemlerde en önemli trendler olacak. Tüketiciler, çevrimiçi alışveriş yaparken ürünlerini de aynı gün teslim almayı tercih ediyor. Aynı gün teslimat, yerel perakendecilere, büyük zincirler karşısında avantaj sağlayabilir. Önem kazanan bir diğer faktör de sanal deneyimler ve sanal gerçeklik uygulamaları. Tüketiciler, satın almadan önce ürünleri güvenle denemek için artık daha fazla seçeneğe ihtiyaç duyduğundan, VR teknolojisi yani sanal gerçeklik müşteriye sunulabilir. Ayrıca, değişen tüketici alışkanlıklarını en uygun şekilde yakalayacak, alternatif kanalları da kullanmalısınız” açıklamasını yaptı.

YEREL ZİNCİRLERİN GELECEĞİ İÇİN 5 ÖNEMLİ TAVSİYE

Tüketicilerin geçmişte alışverişi tek noktadan yaptığını, günümüzde ise yerel zincirlerin yanı sıra indirim marketleri, ulusal marketler, benzin istasyonlarındaki marketler, tanzim satışlar, Tarım Kredi Kooperatifleri, e-ticaret siteleri ve hızlı teslimat şirketlerinin yer aldığını belirten M. Rifat Hisarcıklıoğlu yerel zincirlere şu tavsiyelerde bulundu: “Alternatifler çoğalıyor. Bu alternatifler içerisinde yerel marketler nasıl ayrışacak sorusuna cevap bulmak zorundasınız. Eskiden en işlek caddede mağaza, market sahibi olmak önemliydi. Şimdi dünyanın en değerli arazisi akıllı telefonun ekranı oldu. Şirketinin veya ürününün ya mobil uygulaması olacak ya da geliştirilen mobil bir uygulamanın içerisinde yer alacaksın. Mobil uygulamalar tüketicilere, müthiş kolaylık sağlıyor. Mobil uygulamalar üzerinden şirket veya ürününüze ulaşılıp ulaşılamadığı, tüketici tercihlerinde çok ama çok önemli. İkincisi; gücünüzün farkında olun ve ortaklık yapıp, ortak hareket etme kültürü geliştirin. Üçüncüsü yerel markalarla iş birliğinizi artırın. Yerel üretici markaları ortak paydaşınız olarak kurgulayın. Birlikte büyüyün. Dördüncüsü şehirlerin markalaşmasına yatırım yapın. Unutmayın, artık ülkeler değil şehirler rekabet ediyor. Şehrin markasının parçası olun. Olun ki, şehrin markasıyla birlikte büyüyün. Sonuncusu ise akıntıya kürek çekmeyin. TOBB olarak, her zaman, sektörümüzün yanında olacak.”

“HEDEFİ GÜNÜ KURTARMAK OLARAK BELİRLEYENLERİN GELECEĞİ OLAMAZ”

Organizasyonda perakende sektörünün kendileri için özel bir anlam taşıdığını ifade eden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç; “Bizim kökümüz bu sektöre dayanıyor. Koç Topluluğu kurucumuz Rahmetli Vehbi Koç’un bir asır önce mütevazi bir perakendeci olarak müthiş bir yolculuğa çıkmasıyla ve doğrudan insana dokunan ve insanı çok iyi analiz etmeyi gerektiren bu sektörde edindiği vizyon sayesinde bu günlere gelebildik. O yüzden benim için bugün sizlerle olmak çok önemliydi” dedi.

Konuşmasında dünyadaki büyük değişim ve dönüşüme dikkat çeken Koç, koronavirüs pandemisi nedeniyle bu dönüşümün çok daha hızlandığına parmak bastı. “Dünya genelinde ekonomik, ekolojik ve siyasi değişimleri hep beraber alamaya çalışıyor ve hayatımıza yön vermeye çalışıyoruz. Hiçbir şekilde eşi benzeri görülmemiş hızla karşımıza çıkan bu değişimler nedeniyle müthiş bir sis var önümüzde. Ancak büyük risklerin yanında büyük fırsatlar getirdiğini de unutmamak gerek.” dedi. Perakendenin, ekonomideki dalgalanmaların en hızlı görüldüğü sektörlerden biri olduğuna dikkat çeken Koç, dünyadaki siyasal, sosyal ve çevresel sorunların iş dünyası liderlerine önemli misyonlar yüklediğini vurguladı ve sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekti. İş dünyası liderlerine ise “İşletmenizin büyüklüğü ne olursa olsun ya da ne iş yapıyorsanız yapın inovasyon kültürüne yatırım yapın” mesajı verdi. Belirsizlik içerisinde çevik kararlar alabilen, faaliyetlerini hızla yeniden şekillendirebilecek esnekliğe sahip olan ve sadece ürün ve hizmetlerini değil günlük operasyonlarına da inovasyon penceresinden bakarak, girişimciliği teşvik eden bir işletme anlayışının, şirketleri riskler karşısında güçlü kılacağını vurguladı.