Haberler

Kartepe Perakende Zirvesi sonuç bildirgesi


23 Aralık 2011

Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun, perakende sektörünü büyüteç altına aldığı Kartepe Perakende Zirvesi’nin sonuç bildirgesi açıklandı:

Perakendeciler için hedef  250 milyonluk bölge coğrafyasında büyümek

Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun (TPF) desteğiyle, Retail News dergisinin organize ettiği “Kartepe Perakende Zirvesi” 17-18 Aralık 2011 tarihlerinde İzmit Kartepe’de gerçekleştirildi. Sektörü biraraya getiren zirve, 273 üye ve toplamda 850 sektör temsilcisinin katılımıyla yapıldı. Zirvede, yerel perakendecilerin sektörün egemen gücü olma iddiasını taşıması gerektiğine dikkat çekildi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın da katılımıyla yapılan Kartepe Perakende Zirvesinde sunum, panel ve etkinliklerde görüş belirten katılımcılar, aşağıdaki sonuç bildirisini kamuoyu ile paylaştı;

Hedef 74 milyonluk Türkiye değil, 250 milyonluk bölge coğrafyası olmalı. Yerel perakendeciler, sektörün egemen gücü olma iddiasını taşımalı. Ortadoğu’da başarılı olabilecek potansiyel bulunuyor.

Yerel perakendeciler, yola biraz gecikmeli çıktılar ancak önlerinde önemli fırsat ve riskler var. Küresel krizin yerellere sunduğu fırsatlar iyi görülmeli. Hızlı karar alabilmeleri ve amatör ruhla çalışıyor olmaları, yerel zincirler için önemli bir avantaj sunuyor. Bu fırsatları değerlendirip, “Türkler fırsat kaçırma fırsatını kaçırmazlar” sözünü boşa çıkarılmalı.

Haksız rekabet ve düzensizliği engellemek için perakende yasasına olan ihtiyaç böylece daha belirgin hale geldi. Sadece TPF üyelerinin değil, tüm perakendecilerin bu yasaya ihtiyacı var. Kendi mağazalarımızın marka değerini yitirmeden rekabete kurallar koymak ve istihdam ettiğimiz insanların haklarını gözetmek için böyle bir yasa gerekiyor.

Globalleşen ve uluslararası rekabetin yaygınlaştığı dünyada,uluslararası zincirler mutlaka Türkiye’ye gelecek. 2023’e göre 3 kat büyümekten bahsediyorsunuz. Hızlı artan bir nüfusunuz var. Avrupalı perakendeciler, tüketemeyen yaşlı nüfusuyla yetinmeyip mutlaka Türkiye’ye gelecektir. TPF bundan sonraki süreçte atacağı adımların kararını vermelidir.

Yerel perakendeciler, bir yabancı gelecek ve satın alacak düşüncesiyle yeni şube açma yoluna gitmemeli. Özellikle de üreticilere finanse ettirerek mağaza açma yoluna gidenler, yanıldıklarını er-geç anlarlar.

Yabancılar, arkalarında güçlü ülkeler ve büyük bankaların işbirliğiyle yeni açılımlara giriyor. Perakende sektörünün yabancıların ele geçirmesine izin verilmemeli. Böyle olursa, yerli üretimin anlamı da giderek azalmış olacak. Perakendenin en önemli sorunlarından biri olan KOBİ statüsünün kazandırılmamış olması, finansman sorununu da beraberinde getiriyor.

Eğilimleri planlamazsanız geleceği planlayamazsınız. Tüketici profili değişti daha da önemlisi hızla değişmeye devam ediyor. Önümüzdeki 10 yılda dünyada 1,5 milyarlık yeni bir orta sınıf oluşacak. Bu kitlenin atlanılmaması gerek.

Perakendede satışlar daha çok internet altyapısı üzerinden oluşmaya başlıyor. Tüketiciler, internet üzerinden daha fazla alışveriş yapar oldular. İlk zamanlarda elektronik alanında başlayan bu alışverişler, giyim sektörüne ardından da günlük ihtiyaçlara yönelecek. İnsanlar mağazalardan bakıp gidip evinden internet üzerinden sipariş verme noktasına doğru gidiyor. Yerel perakendeciler, kendilerini bu geleceğe göre konumlandırmalı.

Avrupa Birliği ve Amerika ‘yeni nesil kooperatifçiliği’ destekliyor. Üretimden – satışa tüm zinciri kapsayan, üretici – perakendeci işbirliğini örgütleyen ve kamu desteği alan bu girişimler Türkiye’de de gerçekleştirilmeli.

Hükümet, göreve geldiği günlerde taahhüt ettiği AVM’lerin açılışını düzenleyen hükümlerin de bulunduğu yasayı çıkarmakta ayak sürüyor. Yasal düzenleme eksikliği, sektörde haksız rekabet ortamı oluşturuyor. Bu haksız rekabet ortamının giderilmesi için etkili lobi faaliyetleri yürütülmeli.

Yerli perakendecilerin desteklenmesi gerek. Yerli perakendeciler, en önemli ayaklarından biri olan yerli üreticileri destekleme konusunda daha istekli olmalı. Yerli üreticilerle yerli perakendeciler neler yapılabileceği konusunda işbirliği yapmalı.

Rekabet halinde olunan rakiplerin iş prensipleri iyi analiz edilmeli. Perakendecilikte tek odaklanılan fiyat rekabeti olmamalı. Personel ve hizmet kalitesinin artırılması, hizmet farklılandırılması sağlanmalı.

Ulusal perakende zincirlerinin kestikleri faturalar sonucunda aldıkları toplam değer, toplam ciro içinde yüzde 12,5’e tekabül ediyor. Yerellerde ise bu oran yüzde 5,5. Sadece faturalandırmalar yüzünden üreticiden mal alırken yüzde 9’luk bir avantaj sağlıyorlar.

Girişimde bulunulmadan beklemekle hiçbir şey olmaz. Yerel perakendeciler, içlerindeki enerjiyi ortaya çıkarmalılar. Yerel perakendeciler, kendilerine daha çok ortak nokta geliştirip birlikteliğin gücünü yakalamalı.

Kartepe Perakende Zirvesi 2011’le ilgili daha ayrıntılı bilgiye www.kartepeperakendezirvesi.com adresinden ulaşılabilir.