Perakende Zirvesi’nde Tedarik Zincirine Dikkat
17 Eylül 2025
TPF tarafından düzenlenen Perakende Zirvesi 2025’in ikinci gününde yoğun katılımla devam ediyor. Gerçekleştirilen oturumlar arasında “Perakendede Ortak Güç, Ortak Gelecek” paneli, sektörün geleceğine yön verecek önemli mesajlara sahne oldu. Panelde konuşan Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Perakendecilik Sektör Meclisi Başkanı Alp Önder Özpamukçu ile TPF Başkanı Ömer Düzgün, tedarik zincirinin kırılgan yapısına dikkat çekerek çözüm önerilerini paylaştılar.
Özpamukçu: “Güven zincirini korumalı, teknolojiye yatırım yapmalıyız”
Alp Önder Özpamukçu, perakende sektörünün özünde güvene dayalı bir iş yaptığını belirterek, “Tüketici ile aramızdaki güveni oluşturmak ve alışverişi güvenle yapmasını sağlamak görevimizdir. Bunun iki ayağı vardır: ürüne güven ve ürünün sağlıklı bir şekilde mağaza rafına ulaşmasına duyulan güven” dedi.
Sektörün çok düşük kâr marjlarıyla ayakta kaldığını vurgulayan Özpamukçu, “Perakendede yüzde 2’ler, yüzde 3’ler üzerinden bir mücadele veriyoruz. Büyük rekabetin olduğu bu ortamda enflasyonla en çok biz mücadele ediyoruz. Buna rağmen gıda enflasyonunu tek başımıza yenemiyoruz. Tedarik zincirini verimli ve sağlıklı kılmadıkça maliyetleri düşürmek mümkün değil.” ifadelerini kullandı. Özpamukçu, değişen ticaret anlayışına da değinerek “15 yıl önce süpermarketleri, ardından AVM’leri tartışıyorduk. Bugün internet ticaretini konuşuyoruz. Bu artık durdurulamaz bir süreç. Yapay zekâ başta olmak üzere teknolojiyi tedarik zincirine entegre etmeliyiz. Ancak bu şekilde sürdürülebilirliği sağlayabilir ve dünya ile rekabet edebiliriz”dedi.
Düzgün: “Yerli ve coğrafi işaretli markalara yatırım yapmalıyız”
Panelde söz alan TPF Başkanı Ömer Düzgün ise tedarik zincirini genel ve yerel olmak üzere iki boyutta ele aldı. Lojistik maliyetlerinin zincir marketler için bile yük olduğunu, küçük marketler açısından ise daha da ağır bir tablo ortaya çıkardığını söyleyerek, “Zincir marketler ürünü doğrudan üreticiden alıp depolarına çekebiliyor. Yereldeki marketler ise distribütör üzerinden almak zorunda kalıyor ve bu maliyetleri artırıyor. Oysa yerelde üreticiyle işbirliği yapılabilirse bu hem üretici hem perakendeci için avantajdır” ifadelerini kullandı. Düzgün, küçük çiftçiler ve KOBİ’lerin desteklenmesi gerektiğinibelirterek tedarik zincirindeki kırılganlığın en büyük risk olduğunu belirtti: Düzgün, “Üretici fiyatı artırdığında raftaki fiyatı değiştirmek zorundasınız. Enerji fiyatları, döviz kurları gibi her unsur zinciri etkiliyor. Tüketici ise sadece raftaki fiyatı görüyor. Bu yüzden ortak lojistik ve kooperatifleşme mantığına yönelmemiz şart.”
Gelecekte e-ticaretin e-toptana dönüşme riski taşıdığını vurgulayan Düzgün, şu çağrıda bulundu:
“Yerli ve milli markalara, bölgesel üreticilere, coğrafi işaretli ürünlere yatırım yapmalıyız. Böylece tedarik zincirini kısaltır, maliyetleri düşürür ve sürdürülebilirliği güçlendiririz” diye konuştu.
Ortak mesaj: “Tedarik zincirinde işbirliği şart”
Panelde Özpamukçu ve Düzgün, farklı açılardan aynı noktaya vurgu yaptı: Tedarik zinciri güçlendirilmeden perakendenin sürdürülebilirliği sağlanamaz. Sektörün önemli temsilceleri arasında yer alan iki isim de güven, verimlilik, teknoloji ve yerli üreticiye yatırım, sektörün geleceğini belirleyecek kritik unsurlar olduğunu vurguladı.
Sürdürülebilirlik için ortak sorumluluk: “Döngüsel perakende“
Perakende Zirvesi 2025’in ikinci gününde düzenlenen “Sürdürülebilirlik İçin Ortak Sorumluluk: Döngüsel Perakende” başlıklı oturumda, iklim krizine karşı atılması gereken adımlar ve perakende sektörünün bu süreçteki rolü masaya yatırıldı.
Oturumda konuşan doğa ve çevre aktivisti, televizyon programcısı Güven İslamoğlu, iklim krizinin gezegenin en büyük sınavı olduğuna dikkat çekti. İslamoğlu, “Eğer bugün harekete geçmezsek, yarının sonuçları yıkıcı ve geri dönülmez olacak. Ama birlikte değişim mümkün” sözleriyle katılımcılara güçlü bir mesaj verdi.
Enerjisa Üretim Varlık Yönetimi ve Sürdürülebilirlik Direktörü Murat Eröz ise enerji üretiminden şehir yaşamına kadar her alanda dönüşümün zorunluluğuna işaret etti. Eröz, döngüsel perakende yaklaşımının yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik bir gereklilik olduğunu belirterek, “Soframızdaki yiyecekten yaşadığımız evlere kadar her şeyi yeniden düşünmek zorundayız” dedi.
Dayanıklı ve sürdürülebilir: lojistikte yeni yol haritası
Panelde, döngüsel perakendenin geleceğine dair somut çözüm önerileri tartışıldı. Konuşmacılar, sektörün ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmesi halinde hem çevresel hem de toplumsal faydanın artırılabileceği görüşünde birleşti.
Perakende Zirvesi 2025’in ikinci gününde gerçekleştirilen “Dayanıklı ve Sürdürülebilir: Lojistikte Yeni Yol Haritası” başlıklı bir diğer panelde, perakende sektöründe lojistik süreçlerin geleceğini şekillendirecek kritik dönüşümler ele alındı.
Panelde yer alan sektör temsilcilerinden Fatih Ayhan ve Onur Irız, lojistiğin yalnızca operasyonel bir süreç değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğin merkezinde yer alan stratejik bir alan olduğunu vurguladılar.
Oturumun gündeminde;
Tedarik zinciri kırılmalarına karşı etkin kriz yönetimi,
Enerji verimliliğini önceleyen yeşil lojistik uygulamaları,
Stok ve envanter optimizasyonu,
Operasyonel mükemmellik için dijital ve teknolojik çözümler,
Gıda değer zinciri açısından stratejik önem taşıyan soğuk zincir yönetimi konuları öne çıktı.