Yazarlar

Böyle fiyat kıyaslaması olur mu?


09 Temmuz 2018

Bir meslek kuruluşu; her ay meyve sebze ve bakliyat üretim fiyatlarıyla raf fiyatlarını karşılaştırmaktadır. Haliyle aradaki büyük fark tüketicide şaşkınlığa ve kızgınlığa sebep olmaktadır.

Nasıl olmasın?

Örneğin, listede elmanın üretici fiyatı 1.23 TL, market fiyatı 4.86 TL, aradaki fiyat farkı oranı da yüzde 295 olarak belirtilmiş.

Buradan çıkan sonuç; 4.86 – 1.23 = 3.63 TL tutarındaki haksız kazanç imasıdır.

Yani alınan fiyatlar doğru olsa bile ifade tarzı temelden yanlıştır.

Kaldı ki üretici fiyatı ile market fiyatı da karşılaştırılabilir halde değildir. Çünkü bu üretici fiyatında KDV yoktur ama raf fiyatında KDV vardır. Önce bu farkı giderelim ve raf fiyatından da KDV’yi düşelim. Raf fiyatı 4.50 TL’ye, aradaki fark 3.27 TL’ye indi mi? Evet ama devam ediyoruz…

Sonra daldaki elma ile marketteki elma aynı değil ki. Dalda olan, karışık kalite ve kalibrajda bir ürün yığını olup, market tezgâhındaki ise seçilmiş, ayıklanmış ve boylanmış üründür. Yani, renksiz olanı, kara leke bulunanı, çapı 6.5 cm altında olanı ayırınca maliyet en az 1.50 TL’ye çıkar. Bahçedeki kesim ve toplama işçiliğini ekleyince 1.55 TL olur. Daha ürünü yerinden oynatmadan maliyet bu.

Şimdi geliyoruz en önemli hataya. Bu ürün direk bahçeden gelmiyor ki…

Araştırma tarihi 29 Haziran 2018 olup, tezgâhlardaki elma en az 10 ay önceye ait üründür. Çünkü elmanın en erken hasat zamanı Ağustos ayının 2. haftasıdır. Bölgelere göre Eylül ayına sarkanlar da vardır. İstisnai olarak az miktarda Temmuz ayının son haftasında toplanan ürünler olduğunu da biliyoruz.

Ancak gerçek şu ki; bu elmalar soğuk hava deposu kaynaklıdır ve en az 25 kuruş da muhafaza maliyetinden ilave gelecektir. 1.80 TL oldu mu? Oldu ama bitmedi.

Kim bir sene önce ödediği mal bedeline finansman giderini eklemez?

O taktirde ticarette kalıcı olunabilir mi?

Bu oranı da yüzde 15 olarak alalım. Maliyet 2.07 TL oldu mu? Oldu ama yine bitmedi.

Nakliyeler esnasında, depoda indir- bindir işleminde, mağazalara sevkiyat sırasındaki kayıp ve stok farkı maliyetinden gelen en az yüzde 10 fire daha var.

Maliyet 2.28 TL’ ye çıktı.

Şimdi esas para tutan maliyet kalemlerine bakalım. Şehirlerarası nakliye, kasa veya karton ambalaj gideri, hal satış komisyonu, belediye tarafından alınan işgaliye bedeli, şehir içi nakliye ve hamaliye ile market kapısına kadar geldik.

En kısa dağıtım kanalından gelinen bu aşama için minimum 50 kuruş ilave edelim. 2.78 TL oldu mu? Evet markete teslim ettik.

Bir market 2.78 TL’ye mâl ettiği elmayı KDV’siz 4.50 TL’ye satarsa brüt kâr marjı yüzde 38 olur.

Bu marketin genel giderlerinin ciroya oranı da yüzde 23’dür.

Oh oh demek ki geriye yüzde 15 net kâr kalıyor öyle mi?

Hayır efendim. Tezgahta seçilirken sebze meyve tekrar fire vermiyor mu?

Evet, ama bu kadarla kalsa iyi. Görünümü bozulan tezgâhta akşam saatlerine doğru bir de fiyat indirimi yapıldığını sık sık görüyoruz.

Ayıklamanın ve fiyat indiriminin toplam karşılığı da yüzde 10 kayıptır.

İndi mi net kâr yüzde 5’e?

Ortada kazıkçı market, kazıkçı aracı, kazıkçı nakliyeci gördünüz mü?

Şu mevsimde hiçbir market fırsatçılık yapıp elmayı pahalı fiyata satamaz. Zira yaz meyveleri çıktığından kimse elmaya elini sürmez. Hem perakendeciler arasında hem de meyve çeşitleri arasındaki aşırı rekabet buna izin vermez.

Sorunlarımız;

İkinci örneğimizde, kuru fasulyenin üretici fiyatı 3.26 TL, raf fiyatı 10.42 TL, fiyat farkı oranı da yüzde 219 olarak gösterilmiş.

Bu üründe de alış fiyatı KDV’siz, satış fiyatı KDV’lidir. Bu farkı da giderelim ve raf fiyatından KDV’yi düşelim. Yeni raf fiyatımız 9.65 TL’dir.

Bu üründe de, tarladaki kuru fasulye ile marketteki kuru fasulye aynı değildir. Dökme olarak karışık kalibrajlı olup, içindeki yabancı maddesi, bozuk tanesi ayıklanmamış ve temizliği yapılmamış haldedir. Örneğin raftan alınan fiyat muhtemelen 8 üstü ürünün fiyatıdır. Çünkü boylanmamış ürün pakete giremez.

En az 50 Krş. buradan gelir ve yeni maliyet 3.76 TL olur.

Raftaki ürünle aynı duruma gelebilmesi için üzerine binecek diğer maliyetler:

Depolama maliyeti, fire maliyeti, ilaçlama ve çuvallama maliyeti, toplayıcının depo gideri ve kârı, şehirlerarası nakliye maliyeti, paketleyicinin ambalaj ve işçilik gideri ile kârı ve de satış noktalarına nakliye gideri…

Tahminen yüzde 45 buradan gelir ve fiyat 5.45 TL olur.

Bitmedi!

Kuru fasulye ülke genelinde Nisan-Mayıs aylarında ekimi yapılan, 100-120 gün sonra da hasat edilen bir üründür. Yani en erken hasat zamanı Ağustos-Eylül aylarıdır. Aynen elmada olduğu gibi şu anda tarladan gelen ürün değildir.

Buna yüzde 15’te finansman giderini eklemek gerekir. Fiyat 6.27 TL’ye çıkar.

Bir market 6.27 TL’ye mâl ettiği kuru fasulyeyi KDV’siz 9.65 TL’ye satarsa brüt kâr marjı yüzde 35 olur. Bu ürün ana kalem çeşitler içinde bulunduğundan sık sık insert uygulamalarıyla indirime girer ve kampanyalarda da çok sattığından yukardaki kâr marjı da kâğıt üzerinde kalır.

İspatı mı?

Süpermarket zincirleri arasında yüzde 3-4 den fazla net kâr elde edeni gösteren olursa bütün sözlerimi geri alacağıma söz veriyorum!

Birilerinin haksız kazancı gösterilmek isteniyorsa, bahçe ve tarladaki fiyat bir şey ifade etmez. Maliyet fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farka bakılır!

ERCÜMENT TUNÇALP/PERAKENDE DANIŞMANI