İstanbul PERDER, İhsan Biçen’le yoluna devam edecek…
02 Temmuz 2012
İstanbul PERDER 4. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Onursal Başkan Erdal Tüfekçiİ’nin başlattığı ve klasik haline gelen “bir dönemlik başkanlık görevi” geleneği bu genel kurulda da bozulmadı. 3. Dönem İstanbul PERDER Başkanı olan Reşat Narman, görevini İhsan Biçen’e devretti. Bu güne kadar elde edilen kazanımların, tüm paydaşlarla etkili ve uyumlu bir iletişim süreci ile birlikte istikrarlı ve başarılı bir şekilde sürdüren Reşat Bey’in, bu süreçten itibaren yeni yönetime her türlü destek ve katkıyı vereceğini, aynı inanç ve kararlılıkla PERDER de bir “nefer” olarak hizmete devam edeceğini ifade etmesi olağanüstü güzel ve örnek bir davranış olarak akıllarda kalacaktır.
İstanbul PERDER, kurulduğu günden itibaren, başta Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun gerçekleştirdiği tüm organizasyonlara en önemli desteği vererek, yalnızca İstanbul’da faaliyet gösteren perakendecilerin değil; ülkemizin her bölgesinde faaliyet gösteren perakende şirketlerine örnek bir gelişim kaydetmektedir. Bu performansıyla da, Türk perakende sektörünün gelişiminde önemli bir unsur olarak yerini almıştır. İstanbu,l her sektörde ve alanda olduğu gibi ülkemizin en önemli büyüklüğe sahip öncü bir ilimizdir. Her konudaki en yeni, en iyi ve uluslararası her başarılı proje, ya İstanbul’dan çıkar ya da süzgecinden geçer. Ticaretin kalbi İstanbul’dur. İstanbul’da olmak, dünyada olabilmek anlamına gelir. Bu sebeple, İstanbul’da sektöre öncülük etmek aslında büyük bir başarı ve bir bakıma da başka büyük başarıları beraberinde getirebilecek bir başka büyük “fırsat” demektir. Fırsatlar ise, hazır olanlar için bir anlam ifade eden bir kavramdır. Dünya çok hızlı değişiyor ve zaman eskisinden göreceli olarak daha hızlı akıyor. Bu nedenle gözlerimizin önünden akıp giden fırsatlar denizinden bireysel, kurumsal ve ülke olarak olabildiğince istifade etmeliyiz. İş hayatındaki başarılar bugün artık yalnızda “iş” te iyi olmaktan geçmiyor. Tek bir alanda uzman olmak artık yeterli gelmiyor. İş hayatında da bireysel hayatımızda da en iyiler arasında olabilmek için artık yönetmemiz gereken çok sayıda parametre ve çok sayıda veri var. Ve hiç kimse Süpermen değil. Hata yapma olasılığımız eskisine göre çok daha fazla, ama hata yapma lüksümüz eskisine göre daha az ve kabul edilemez bir seviyede. Tüm bu gelişmeler içerisinde ve bu bilinçle hareket edildiğinde sorumluluk üstlenmek aslında çok ağır bir yük olsa gerek. Bu ağır yükü taşıma sorumluluğu altına giren kimselerin vicdani, insani ve toplumsal sorumluluklarının da tam olarak farkında olması ve layıkıyla yaptığı işin hakkını verebilmesi, her işte olduğu gibi bu işin de bir vebalinin olduğunun bilinmesi kadar da insanı yücelten az şey vardır!
İşte bu duygularla İstanbul PERDER’in kurulduğu ilk günden bugüne dek, bu yapının içerisinde var olan, katkı ve emek veren, her şeyden önemlisi yaptığı her işi ve attığı her adımı “samimiyet” le atan İhsan Biçen’i kutluyor, kendisine ve şahsında ekibine yeni görevlerinde başarılar diliyorum.
İhsan Bey, kendisini her gördüğüm anda aynı samimiyet ve muhabbetle sarıldığım, işinde her zaman niteliği ön planda tutan, iş hayatındaki özen’i özel hayatına ve hayatının her alanına aynı inanç ve samimiyetle taşıyabilen güzel bir dost ve arkadaştır. Son yıllardaki gelişmelere paralel olarak ilgi alanına giren konular ve iş hayatındaki başarısını, kaliteyi bozmadan geliştirme çabası ve bu açığı kapatma adına kişisel ve kurumsal gelişim çabalarını hayranlıkla ve dikkatle izliyorum. Özellikle son YZB deki “paylaşımcı” performansıyla da gördüğümüz gibi perakende’ye ve İstanbul PERDER’in gelişimine önemli katkılar sağlayacağına eminim. Sektörün gelişim ihtiyacı için gerekli olan başta, Bilgi Teknolojileri, İnsan Kaynakları, Kategori Yönetimi ve Verimlilik konularında önemli projelere imza atacağını tahmin ediyor ve ümitle bekliyorum. Özellikle bir sivil toplum kuruluşu olması sebebiyle de sosyal sorumluluk alanında da projeler geliştireceği ve bu konuda heyecanlı ve dinamik bir görev anlayışı içinde olacağı mesajlarını vermesi ayrıca sevindirici. Çünkü nihai olarak bir STK statüsünde olunduğu ve bu gücün kullanılabilmesinin önemli argümanlarından bir tanesinin de “Sosyal Sorumluluk” olduğu asla unutulmamalıdır. Sanırım tüm bunların yanında birlik ve beraberliği muhafaza ederek geliştirmek ve aynı uğruna inançla adım atmakta işin bir diğer boyutu. Her açıdan da baktığımda İhsan beyin insani ve kalbi güzelliğinin bu yeni dönemdeki İstanbul PERDER’in tüm icraatlarında kendisini göstereceğine olan inancım ve kendisine olan desteğim tamdır. Yolunuz açık olsun İhsan Bey, can-ı gönülden başarılarınızı diliyor ve bekliyoruz…
Bir araya gelmek bir başlangıçtır, beraberliği sürdürmek ilerleme. ..
Beraber çalışmaksa gerçek başarıdır!
Henry Ford