Perder 41. Sayı - page 88

Çok sıkıntı yaşadım,
değer verilmediğimi
hissettim, azarlandım.
Zaman beni eğitti. Hiç
bir zaman pes etmedim.
Kolay pes eden bir
karakter değilim.
İstikrarlı bir yapım var.
ğumuzu söylediler. İkisi de çok güzel verilerdi bizim için. Se-
nelerdir bu şirket için verilen emeğin karşılığını görmüş olduk.
Bu değerin farkına vardık. Sürdürülebilir hale getirmek için de
daha çok çalışmayı planlıyoruz. Bu değere katkı sağlamak bizi
çok mutlu eder.
Ne kadar zamandır iş hayatındasınız?
1978 doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme bölümü me-
zunuyum. 1996-2000 yılları arasında üniversite öğrencisiydim.
Mezun olduktan sonra ERC Sigorta’da Satış Temsilcisi olarak
çalışmaya başladım. Orada 10 ay çalıştım. Sonra, 6 ay ortağı
olduğumuz şirketimizin restoranında çalıştım. 2002 yılından bu
yana da Üçler’deyim. Restoranda çalışırken Yeditepe Üniversi-
tesi’nde işletme mastırı yaptım.
İş hayatına neden kendi şirketinizde değil de başka bir
şirkette başladınız?
Başka yerde çalışmış olmanın çok büyük faydaları olduğunu
düşünüyorum. Dış dünyayı öğrenmek gibi…Sigorta firmasında
farklı bir atmosfer vardı. Genelde iş ortamında kimse kimsenin
çok iyi olmasını istemez. Sigorta firmasında böyle değildi, biz
orada bir ekiptik. Birinin başarısı herkesin başarısıydı. Benim
için güzel bir deneyimdi. Ama iş hayatını Üçler’de öğrendim.
Operasyonel anlamda çok şey öğrendim. 2002’de bilgi işlem
departmanında işe başladım. Sonra muhasebe departmanına
geçtim. Bir sene kurtuluş mağazasında müdür yardımcısı
olarak görev aldım. 2004’te satın alma departmanına geçtim.
Faturaları kontrol ediyor, asistanlık yapıyordum. Sonra yavaş
yavaş firmalarla görüşmeye başladım. Şu anda ekip arkadaşla-
rımla birlikte tüm firmalardan sorumluyuz.
Yadırgadığınız veya aile bireyleriyle ters düştüğünüz du-
rumlar oluyor mu?
Okuldan mezun olduktan sonra, 2002 senesinde, buraya
başlarken iş başvuru formu doldurdum. Maaşım 300 liraydı. Bir
sonraki sene maaşlar revize oldu ve depocu 400 lira alıyordu.
Kendimi garip hissetmiştim. Herkesin yaptığı işin bir bedeli var.
İnsan okuldan mezun olduktan sonra asgari ücretle çalışmayı
kendine pek yediremiyor. Yaş olarak genç olduğumuz için her
şeyi ben biliyorum tavrındaydım. Zaman beni eğitti. Çok sıkıntı
yaşadım, değer verilmediğimi hissettim, azarlandım. Hiç bir
zaman pes etmedim. Kolay pes eden bir karakter değilim.
İstikrarlı bir yapım var. Eskiye göre daha sakin, daha olgunum.
Söyleyiş tarzının önemli olduğunu düşünüyorum. Patronları-
mın onay vereceği şekilde söylemeyi öğrendim. Cemal Bey ve
Kemal Bey, benim babam ve amcamdan öte patronlarım. Her-
kesin kendi işiyle ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Herkes
yaptığı işi daha iyi nasıl yapabilirim çabasında olsun. Böyle
olduğunda kimin ne yaptığıyla ilgilenmiyorsunuz, kimseyle
sorun yaşamıyorsunuz. Kendinizi geliştirdikçe işinizi de geliş-
tiriyorsunuz. Bazı durumlarda babamla ters düşebiliyorum;
bazen amcamla fikir ayrılıklarına düşebiliyorum. Önemli olan
şirket için doğru kararı verebilmek. Burada bizim kişisel karar-
larımızın hiçbir önemi yok. Ama bir karar alırken söyledikleri
şeyler bizim için çok önem taşıyor. Ben bunu düşünmemiştim
diyebiliyorum. Onlar benim için işin püf noktaları.
Sektörde kadın çalışan sayısı erkeklere göre daha az. Ka-
dınlara bakış açısı nasıl sizce?
Sektörde, kadınlar hiçbir zaman erkeklerin yerinde olamazlar
gibi yanlış bir düşünce var. İnsanların kabiliyetleri değerlendi-
rilmeli, cinsiyetleri değil. Eğer gerçekten çalışkansa, emeğinin
karşılığı cinsiyet ayrımı yapılmadan verilmeli. Bu konuda
İŞ'te Kadın
86
1...,78,79,80,81,82,83,84,85,86,87 89,90,91,92,93,94,95,96,97,98,...124
Powered by FlippingBook