42
Özellikle enerji verimliliği alanında yurt
içi ve yurt dışından akademik kurumlarla
ortak çalışmalar gerçekleştirerek sektörün
de gelişimine katkıda bulunan Efe Market
Ekipmanları, son yıllarda önemli tesis
yatırımlarına da imza attı. 8 bin metrekare
kapalı, 2 bin metrekare açık toplam 10
bin metrekare alana sahip Efe Market
Ekipmanları üretim kapasitemizi yüzde
50 arttırdı. Çözüm Soğutma ile verimli
bir işbirliği halinde olan firmanın çalış-
ma sistemini ve hedeflerini Genel Müdür
Yardımcısı Cenk Gürkol ile konuştuk.
Efe Market Ekipmanları’nın çalışma
sistemini anlatır mısınız?
Çözüm ile iş ortaklığımız esasında 4 yıla
yakın süredir devam ediyor ancak aynı
çatı altında buluşarak bu ortaklığı daha
da verimli hale getirdiğimize inanıyoruz.
Her iki firma da genç olmasına karşın
yöneticileri de yıllardır bu sektörde te-
crübe kazanmış, konularına hakim isimler.
Ayrıca ekipleri de öyle. Bizler Avrupa’daki
ihracat tecrübemiz sayesinde oradaki
sistemi yakından inceleme fırsatı yaka-
ladık ve bu çalışmaların sağlıklı şekilde
nasıl yürütülmesi gerektiğini gördük. AB
ülkelerinde Kyoto Protokolü ve HACCP
sürecinde, soğutmanın düzgün kurulması,
kurulduktan sonra hizmetinin verilmesi ve
bunun izlenmesi gerekiyor. Bütün bunları
ayrı ayrı ele alırsanız bu hem tedarikçi
firma için verimsizlik ve zaman kaybıdır
hem de perakendeci için ekstra maliyet-
tir. Bu işin doğru yapılabilmesinin tanımı
tek tek uğraşmadan komple bir hizmet
sunabilmektir. Biz bunu iş ortaklarımız
Çözüm Soğutma ve ÇözümSer ile başarmış
durumdayız.
Tam bu noktada daha da açıklayıcı
olması açısından üç firmanın iş al-
anının ne olduğunu okuyucularımıza
tekrar hatırlatır mısınız?
Efe Reyon, temel olarak soğutucu reyon-
ları üretir. Çözüm Soğutma ise marketler
ve endüstriyel soğutma için soğutma
sistemleri üretir ve montaj tahüdünü
Avrupa standartlarında gerçekleştirir.
ÇözümSer ise bir satış sonrası hizmet şir-
keti olarak pazara sunduğumuz soğutma
ürünlerinin izlemesini, arıza müdahalesini
ve bakımını gerçekleştirir.
Az önce Kyoto Protokolü’nden
bahsetmiştiniz. Bu önemli bir konu
ve perakendecilerin de detaylarını
çok bildiğini sanmıyorum. Buradaki
detayları biraz daha açabilir misiniz?
Kyoto Protokolü çevre korunmasıyla ilgili
birçok prosedürü içeriyor. Bizim iş alanımı-
zla ilgili olan ve dolayısıyla perakendecil-
erin de yakından takip etmesi gereken
maddelerinde ise Avrupa ülkelerinde
soğutma sistemlerinin alındıktan sonra,
bakımlarının ve servislerinin garantisinin
verilmesi ve ondan sonra da bir üst seg-
mentte profesyonel olarak izlenmesi yer
alıyor. Türkiye biliyorsunuz 2009 Mayıs
itibariyle bu protokolü imzaladı. Buna
göre yakın gelecekte tüm marketlerde
soğutma sistemlerinin verilerinin kayıt
altına alması ve toplam 3 aylık verileri de
stokta tutması gerekecek. Bununla ilgili
maalesef birçok alanda olduğu gibi henüz
bir denetim yetersizliği mevcut. Ancak
bu protokol imzalandığına göre eninde
sonunda bu denetimler de düzenli bir hale
gelecek ve Türkiye’de büyük bir izleme
potansiyeli oluşacak. Bahsettiğimiz bu
konuların tamamı, AB üyesi ülkelerde
zaten uzun süredir var. Özellikle İngiltere,
İrlanda, Almanya, Belçika gibi ülkelere
ihracat yaptığımızda bizler de çok uzun
süredir izleme sistemi takılmış reyonlar
gönderiyoruz.
Oradaki denetlemeler nasıl oluyor?
AB üyesi ülkelerde yerel yönetimler
denetçilerini gönderip, ürün üzerinde-
ki verileri düzenli ölçüyorlar. Problem
bulduklarında, standart dışında değerler
gördüklerinde resmi raporlara giriyorlar.
Tabi hemen uyarılar geliyor ve firma
tedbirlerini ivedi şekilde almadığı takdirde
can yakan cezalara tabi tutuluyor. Biz
bazı konuları çok hafife alan bir ülkeyiz.
‘Dolap işte, koyduk oraya çalışıyor’ man-
tığındayız halen. Oysa dünyada bu işin
ciddiyeti uzun süre önce anlaşıldı. Bugün
Türkiye’deki market sayısını düşünün.
Onun yanına bir de şarküterileri, bakalları,
kasapları, restoranları koyun. Ne kadar
dolap sayısı olduğunu bir düşünün. Bun-
ların ne kadar enerji harcadığı, çevreye ne
kadar zararlı gaz saldığı, hijyen açısından
temizlik ve bakımlarının ne kadar düzenli
yapıldığını kim kontrol ediyor? Yani bu iş
kesinlikle çok ciddiye alınması gereken
bir iştir.
İzlemenin dışında, müdahale konusu
da var değil mi? Çünkü bu sistem-
lerin koruduğu ürünlerde bir prob-
lem yaşanması çok ciddi sonuçlar
doğurabilir...
Kesinlikle öyle... Bu sistemlerde bir arıza
yaşanması, perakendeciler başta olmak
üzere sistemi kullanan firma için son
derece hızlı çözülmesi gereken bir sorun-
dur. Diyelim gece bir elektrik kesintisi oldu
ve jenaratör hızlı şekilde devreye girmedi
ya da girdi ama sistem tepki vermedi.
Siz bir müşteri olarak sabah geldiğiniz
markette bütün süt ve et ürünlerinin bo-
zulduğunu görürseniz bir daha o markete
gider misiniz? Hele ki rekabetin arttığı ve
müşterilerin bu kadar değerli olduğu bir
dönemde hiçbir perakende zinciri için bu
kabul edilebilir bir risk değil.
Nasıl işliyor peki izleme ve müdahale
süreci?
Bir problem ortaya çıktığında, sistem
çeşitli noktalara mailler atıyor, faks çeki-
yor veya sms gönderebiliyor. Dolayısıyla,
sorun daha oluşma aşamasındayken
“Sektöre vizyoner projeler
gerekli”
Efe Market Ekipmanları, henüz genç bir marka olmasına karşın tecrübeli yöneticileri
ile çok önemli işlere imza atıyor
Cenk GÜRKOL
perder
ekipman dünyası
