Perder 40. Sayı - page 14

12
perder
serbest köşe
Mağaza dekorasyonu
konuda ayrı düşünülmesi gerekmez. Eğer
müşteri-çalışan uyumu yoksa3 çalışan
seçiminde hata var demektir. Önce bu hata
giderilmelidir.
Ancak bazı durumlarda; dükkan sahibinin
veya yöneticisinin dekorasyon kararını
kendi rahatına göre verdiği sahneler de
karşımıza çıkmaktadır. Bu olumsuz örneğe
en çok eczanelerde rastlamaktayız.
Eczacı, satış alanının en değerli yerine
masasını koltuğunu yerleştirmekte ve
kalan bölümde ilaç sergilemektedir.
Üstelik devamlı da işlerin kötülüğünden
ve ilaç kârlarının düşüklüğünden yakın-
maktadır. Oysa, kendilerine ayırdıkları
bölümlerde ilaç dışı kategorilerden ıtriyat,
dermokozmetik, diyabetik besin ve tekstil,
ortopedik ürünler gibi daha kârlı katego-
rilere yönelseler kârlılığa katkı yapmaları
mümkündür.
Aynı durum bakkallarımızda, hatta yerel
marketlerimizde de görülmektedir.
Dar cepheli mağazanın girişini geniş bir
danışma bankosu veya yönetici bölümü ile
işgal etmek, en büyük verimsizlik sebebi-
dir. Mağaza yöneticisine ayrılacak bölüm
satış katında yer alamaz. En fazla hizmet
reyonlarından birisinin depo kısmında
küçük bir bölüm ayrılabilir. Önemli olan
yöneticiyi rahat ettirmek değildir. Tam
tersine rahatsız ederek yerinden kaldırmak
ve satış alanı içinde dolaşmasını sağlamak
amaçlanmalıdır.
“Öyle bir düzenleme yapalım ki, müşteri-
nin başı dönsün ve bu ihtişamı başka bir
mağazada göremesin” düşüncesi de ikinci
yanlıştır. Zira önemli olan ürünü göster-
mektir. Dekorasyon öne çıkarsa ürün fark
edilmez, dükkân müze gibi gezilir ve terk
edilir.
Aydınlatma özel ihtisas konusudur. Satış
alanının karanlık olması kadar aşırı ay-
dınlık olması da rahatsızlık yaratır. Üstelik
sadece genel aydınlatma ile yetinemezsi-
niz. Lokal ve efekt aydınlatma konusu uz-
manlık ister. Zira bu iki çalışma da ürünün
öne çıkmasına yardımcı olur.
Diğer bir uzmanlık konusu renk kullanı-
mıdır. Psikolojik etkisi ile ferahlık veren
ortamlar, müşterinin o mekânda daha
fazla kalmasını ve alışverişi zevkle yapma-
sını sağlar. Açık renkler, ortamı büyük gös-
terdiği için iç mekânlarda; canlı renkler,
dikkat çektiği için dış mekânlarda kulla-
nılmalıdır. Mağaza içi teşhirlerde bile ürün
renklerine göre yapılacak kombinasyonlar
satışı artırır. Meyve sebzede domatesin bir-
den fazla yerde, biber çeşitleri ve salatalık
ile birlikte kullanılması kırmızı yeşil ağır-
lıklı bir tablo yaratır ve dikkat çeker.
Şarküteri tezgâhında, siyah ve yeşil
zeytinin, satranç tahtası deseni gibi ser-
gilenmesi ile satışının arttığını ise bizzat
denemiş bulunuyorum.
Ürünler dekorasyonun önemli parçasıdır
ve kesinlikle ayrı düşünülemez.
Ülkemizde ürün gruplarına uygun raf
sistemleri üreten ve dünyanın her tarafına
gönderen başarılı firmalarımız vardır.
Bunun için perakendecilerimizi de şanslı
sayabiliriz. Çünkü bu danışmanlıktan
kolayca yararlanma imkânları vardır.
Raf sistemleri, ürünü taşıyan ve sunumu-
nu yapan önemli demirbaşlardır. Peraken-
deciliğin cinsine, ürün grubuna ve satış
alanının fiziki koşullarına göre farklılık
gösterirler.
Satış alanının yatay olarak verimli kullanıl-
masını sağlamak üzere daha çok hareket
edebilen satış üniteleri (podyum, sepet,
askılık gibi) tercih edilmelidir. Depoda ise,
her zaman bunların yedekleri bulundurul-
malıdır.
Satış alanının dikey olarak verimli kullanıl-
masını sağlamak üzere de mutlaka ayar-
lanabilir rafların kullanılması önemsen-
melidir. Bu şekilde mevsime göre değişen
ürünlerin ölçüsüne uygun raf genişliği
sağlanmalıdır.
Dekorasyon, sanatsal bir yaratıcılıktan
önce hedef kitlenin beklentilerine göre
şekillenmelidir.
Mağaza dekorasyonunun çok fazla ince-
likleri vardır. Ben burada tamamını tek tek
sayacak değilim. Ancak bu işe başlarken
ortaya konması gereken önceliklerden
bahsedeceğim.
Tüketiciyi müşteri haline çevirebilmenin
ilk şartı, onu mağazaya sokabilmektir. Bu-
nun için de, başarılı vitrin oluşturmak veya
vitrin kullanmayan gıda perakendecileri
için başarılı cephe düzenlemesi yapmak
çok önemlidir. Üzülerek belirtmeliyim
ki; yerel perakendecilerimizin pek azının
bütün şubelerinde standart bir cephe ve
tabela uygulaması vardır. Çoğunlukla
renk pantone kodlarının, yazı karakteri-
nin ve logonun önceden belirlenmediği,
göz kararı işçilikle oluşan acil üretimlerin
mağaza açılışına yetiştirildiği çalışmalar
izlemekteyiz.
Oysa dış tasarımdaki başarı insanları
dükkân içine sokarken, iç tasarımdaki
başarı ciroyu artırır. Yani önce insanları
içeri sokacak çekiciliği yaratmak mecburi-
yetindeyiz.
Dükkân içi, müşterinin kendisini rahat
hissedeceği şekilde düzenlenmelidir.
Çalışanlar da aynı zamanda hedef kitle ile
uyumlu birer müşteri olduklarından, bu
Ercüment Tunçalp
Danışman
Satış alanının yatay olarak verimli
kullanılmasını sağlamak üzere daha çok
hareket edebilen satış üniteleri (podyum,
sepet, askılık gibi) tercih edilmelidir. De-
poda ise, her zaman bunların yedekleri
bulundurulmalıdır.
1...,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13 15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,...80
Powered by FlippingBook