Perder 40. Sayı - page 20

18
perder
serbest köşe
Şirketlerde kalıcı başarının anahtarı:
Kurumsal sosyal sorumluluk
lerin ticari faaliyetlerinde sürdürülebilir
başarıyı yakalayarak varlığını uzun süre
devam ettirebilmesi için; tüm süreçlerin-
de sosyal sorumluluk bilinciyle hareket
etme zorunluluğunu da beraberinde
getiriyor. Birleşmiş Milletler, 1999daki
Küresel İlkeler Sözleşmesinin tüm ülkeler
ve şirketleri tarafından imzalanması
için çağrı yapmıştı. Bu çağrının altında
şirketlerin daha insancıl ve yaşanabilir
bir dünya için ekonomik, hukuki, etik ve
sosyal unsurlarda sorumluluklarını çevre-
ye duyarlı bir şekilde yerine getirmeleri
yatıyordu.
Bu durumda bireylerin ve yönetimlerin
gündeminde olan sosyal sorumluluk
kavramının, kurumların belirli plan ve
stratejileri benimsemesi ve uygulaması
halinde kurumsal sosyal sorumluluğa
dönüştüğünü ifade edebiliriz. Kurumsal
sosyal sorumluluk (KSS), sadece der-
neklere ya da sivil toplum kuruluşlarına
yapılan yardımlardan ibaret bir kavram
olarak algılanmamalı.
Sosyal sorumluluk, gönüllülük esasına
dayanır. Bu gönüllük yalnızca maddi
yardımlar değil; tüm çalışan ve yöneti-
cilerin bilgi, beceri, tecrübe ve zaman-
larını karşılık beklemeden başkaları için
değerlendirmeleri şeklinde olmalıdır.
KSS, bir markanın tercih edilmesine ya
da bilinirliğine doğrudan etki eden bir
faktör haline geldi. Örneğin, herhangi
bir mağazadan yapılacak alışverişlerin
bir kısmının sosyal amaçlarla değerlen-
dirileceğinin söylenmesi, bir anda tüm
dikkatleri o mağazaya çevirebiliyor. Bu
da mağaza üzerinde kalıcı bir imaj oluş-
turabiliyor. KSS bilincinin gelişmesi aynı
zamanda bu kurumların sivil toplum ku-
ruluşları ile yaptıkları iş birliğini geliştiri-
yor. Bu açıdan bakıldığında sivil toplum
kuruluşlarının etkin hale gelebilmesinin
yolu, üyelerinin de aktif olarak kurum-
sal sosyal sorumluluk bilinci içerisinde
hareket etmelerinden geçiyor. Gönüllük
esasına dayalı olarak gerçekleştirilen KSS
çalışmaları şirkete, şirket çalışanlarına,
topluma-çevreye ve sivil toplum kuruluş-
larına fayda sağlar. Şirketlerin itibarının,
güvenilirliğinin artması, daha kalifiye
insan kaynağının kazanılması ve sosyal
konuların kurumsal kültüre aktarılması-
na katkıda bulunur. Çalışanlar da sosyal
sorumluluk projelerini sahiplenerek
sürdürülebilir hale dönüştürebilir. Ayrıca
sosyal, kişisel ve profesyonel anlamda
gelişimlerine doğrudan katkı sağlar-
lar. Bu tarz projeler bireylerin liderlik
özellikleri kazanmalarına, ekip çalışma-
sına, motivasyonlarına, iletişim bece-
rilerine, hoşgörülü olmalarına ve daha
duyarlı hale gelmelerine yol açar. Aynı
zamanda sosyal girişimcilik özelliklerini
geliştirerek toplumun üzerinde durdu-
ğu hassas konularda farkındalık sağlar.
Toplumsal açıdan ise bütçelerde ciddi
tasarruflara neden olur. Gönüllük bilinci
artarak, toplumsal birleşme ve kaynaşma
gerçekleşir. Özel sektör çalışanlarının
bilgi, birikim ve tecrübelerinin topluma
aktarılmasını sağlar. Toplum için gerekli
olan sosyal hizmet ve faydanın nitelikli
bir şekilde elde edilmesine yol açar.
Toplum için önemli sorunların gündeme
gelişini ve sorunun çözümünü hızlandırır,
kolaylaştırır.
Kurumsal sosyal sorumluluk bilincinin
artması sivil toplum kuruluşlarına ise;
kaynakların genişlemesi, gerçekleştiril-
mek istenen projenin daha geniş hedef
kitleye ulaşması, güvenilirliğin, bilinilir-
liğin ve yönetimde kalitenin artmasının
sağlanması gibi faydalar sağlar. Genel
anlamda değerlendirildiğinde kurumsal
sosyal sorumluluk, 21inci yüzyılın mo-
dern ve evrensel işletmecilik anlayışının
bir yansıması olarak değerlendirilmeli.
Temel amaçlar toplumsal ve çevresel
yararlar üzerine odaklanarak gerçek-
leştirilmeli. Bu yaklaşım, işletmelerin
küresel anlamda kabul gören faaliyetleri
yerine getirerek dünyamızın ve insanlı-
ğın geleceğine katkıda bulunmalarını da
sağlar. Yok, ederek kazanmak, düşünen
ve sorumluluk sahibi olan yönetimlerin
benimsememesi gereken bir davranıştır!
Kendi gelecekleriyle ilgili planları
olmayanlar, başkalarının planlarına
dâhil olurlar.
Kâr, dün olduğu gibi bugün de işletme-
lerin varlığını devam ettirebilmesi için
gerekli, ancak; sürdürülebilir başarı için
yeterli değil.
Her şirketin öncelikli hedefi, elbette kâr
elde etmek. Ancak yönetim bilimine göre
işletmelerin temel amaçlarından biri;
topluma, çevreye yararlı çıktılar elde
ederek insanlığa olumlu katkılar sağla-
mak... Bu ifade aslında sosyal sorumluluk
bilincini öne çıkarmayı amaçlayan bir
yaklaşım. Kâr, dün olduğu gibi bugün de
işletmelerin varlığını devam ettirebilmesi
için gerekli, ancak; sürdürülebilir başarı
için yeterli değil. Günümüzde doğaya,
çevreye ya da insan sağlığına olumsuz
etkileri bulunan birçok işletmenin ifşa
edilip, kamuoyu önünde küçük düşürü-
lerek ticari faaliyetlerini sonlandırmak
zorunda kaldığını biliyoruz. Bu durumun
en önemli nedenlerinden biri, toplumda
sosyal sorumluluk bilincinin artması
ve daha duyarlı ve bilinçli bir tüketici
kitlesinin oluşmasıdır. Bu bilinç, işletme-
Yılmaz PEKMEZCAN
Akademisyen
Sosyal sorumluluk, gönüllülük esa-
sına dayanır. Bu gönüllük yalnızca
maddi yardımlar değil; tüm çalışan
ve yöneticilerin bilgi, beceri, tecrübe
ve zamanlarını karşılık beklemeden
başkaları için değerlendirmeleri
şeklinde olmalıdır.
1...,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19 21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,...80
Powered by FlippingBook