Perder 41. Sayı - page 91

Pazar
89
Paketlİ kuruyemİş tüketİlmelİ
Üretİmdekİ sıkıntıyı aşmalıyız
2013 yılında Ekonomi Bakanlığı’ndan 2.3 milyon lira destek alarak,
“Kuruyemiş Sektörünün Uluslararası Rekabet Yeteneğinin Geliştirilmesi
Projesi”ni başlattık. Dünya ticaretinde Türk kuruyemişleri algısı oluş-
turmayı hedefliyoruz. Kişi başına tüketimde resmi bir veri elimizde yok;
ancak her yıl artıyor. Türkiye’de tüketimi en fazla olan kuruyemiş ay
çekirdeğidir. Yıllık 100 bin ton civarında ay çekirdeği tüketimi var. Bunun
ardından yer fıstığı geliyor. Şu anda genel anlamda bir üretim raporu
yapılmadı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile çalışmamız başladı.
Bu rapor, önümüzdeki yıl yayınlanacak; ancak şu anda tahmini verileri
göre Türkiye’de yılda 3.6 milyar dolarlık kuruyemiş tüketiliyor. Ağaçta
yetişen kuruyemiş türlerinde üretim sıkıntısı her geçen yıl artıyor. Ceviz
ve bademde yerli üretim yetmiyor. Bu konuda hem değerli ağaçların ko-
runması hem de mevcut ağaçların ıslahıyla ilgili çalışmalar yapılmasını
sağlamaya çalışıyoruz. Ne yazık ki, üretimle ilgili bu süreçler zahmetli
olduğu için Ukrayna, Şili ve ABD’den ithalatla talebi karşılama yoluna
gidiliyor. Bu ithalat artışı sürekli ağaç sayısının azalmasına neden olu-
yor. Oysa Antep fıstığında koruma kanunu var. İthalat yasak. Bu yüzden
Antep fıstığında, üretimi zahmetli bir ürün olmasına karşın, ceviz ve
bademdeki gibi bariz fiyat dalgalanmaları yaşanmıyor. Antep fıstığında
korumacı stratejinin ceviz ve badem için de geliştirilmesi gerekli.
Sektörün rekabet gücünü artırması tarım ve gıda sektörleri arasın-
daki üretim ihtiyacı, verimlilik ve kalite açısından yeterli etkileşimin
sağlanmasına bağlıdır. Ülkemizde ise, bu etkileşimin çok verimli bir
şekilde sağlanamadığı su götürmez bir gerçek. Ülkemizde planlı tarım
yapılması olmazsa olmazdır. Planlı tarım, tarım arazilerinin toplulaştırıl-
ması yoluyla verimlilik düzeyini artırmak ve sürdürülebilir miktarlarda
üretimin yapılmasını sağlamak anlamına gelmektedir.
Aflatoksinler, gıdalar üzerinde/içinde bulunan küfler
tarafından üretilen toksik maddelerdir. Muhtemel oluşumu
hasat öncesinde olur. Hasat sırasında oluşmamış ürünlerde
oluşumunu önlemek için depolama koşullarının uygun
olması gereklidir. Aflatoksin gözle görülebilen bir madde
değildir. İnsan vücudunda belli oranda birikimi karaciğer
kanserine yol açabilir. Aflatoksin içerebilecek ürünlerden
bir kaçı, incir, mısır, fındık, yerfıstığı, Antep fıstığı, ve
benzerleridir. Paketli kuruyemiş üreticileri ürün toplama,
depolama ve üretim aşamalarının tamamında ürünlerde
aflatoksin kalıntısı olup olmadığını kontrol ederler. Kalıntı
bulunan ürünlerin kullanımına izin vermezler.
Kuruyemiş paketlemesinde genellikle azot gazı kullanılır.
Bakanlık denetimlerine tabi olan ve organize perakende-
cilerle çalışan paketli kuruyemiş üreticileri hammadde
alımından itibaren aldıkları ürünleri bir dizi analize tabi
tutarlar. Bu analizler hammadde alımı sonrası da devam
eder. Aflatoksin ve okratoksin üremesinin engellenmesinde
depolama koşulları büyük önem taşır. Bu nedenle uygun
depolama koşullarının korunmasına özel önem verilir.
Kuruyemiş sektöründe katkı maddesi, ışınlama, ilaçlama
gibi yöntemler kullanılmaz. Ürün, kuru serin, güneşten
korunmalı ortamlarda depolanıp üretilirse sorun yaşan-
maz. Paketli ürünlerin önemli bir özelliği de el değmeden
hazırlanmasıdır. El değmeden hazırlanan ürünler, başka
ürünlerden bulaşma riskini azaltır ve gıda güvenliğinde
riski minimuma indirir.
Samim Saner
Gıda Güvenliği Derneği Başkanı
Muammer Çaputçu
Tüm Kuruyemiş Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı
1...,81,82,83,84,85,86,87,88,89,90 92,93,94,95,96,97,98,99,100,101,...124
Powered by FlippingBook