Page 55 - PERDER 36
P. 55
düşüncesindeyim.2016’da yapılacak tanıtım çalışmaları ve 53
etkinlikler sonrasında tüm dünyanın bakliyat talebinde yaklaşık
%10’luk artış bekleniyor. Bazı profesörlerin televizyonlarda Pazar
iddia ettikleri gibi dünyada GDO ile üretilmiş hiçbir mercimek
Fırsatı İyİ kullanmak İçİn çalışıyoruz yoktur. GDO yediğimiz hiçbir bakliyatta yoktur. Bu bilimsel olarak
ispatlanmış. Biz federasyon olarak deneysel bir GDO çalışması
Hüseyin Arslan yapılmasına bile karşıyız ve dünyada da bunun ticari olarak bir
üretimi yok. Bunların hepsi uydurma.
Uluslararası Bakliyat Federasyonu Başkanı “Türkiye 8 ile 10. sıra arasında değişiyor”
Bakliyat üretimi dünya geneline yayılmış durumda. Burada şuna
Uluslararası Bakliyat Birliği, 55 ülkenin üye olduğu sektörün en dikkat çekmek isterim; ülkeler artık genel olarak bir veya iki tür
etkin ve en büyük küresel organizasyonu konumunda. Bildiğiniz bakliyat ürünü üzerinde ihtisaslaştı. Örneğin; kuru fasulye üretimi
gibi Birleşmiş Milletler ile yapılan yoğun görüşmeler sonucu, Asya ve Amerika, nohut Asya, Afrika ve Amerika, mercimek
2016 yılı Uluslararası Bakliyat Yılı olarak ilan edildi. Birleşmiş üretimi ise Amerika ve Asya ülkelerinde yoğunlaşmış durumda.
Milletler spesifik ürünlere yönelik bu tür önerilere çok sıcak Dünya kuru fasulye, nohut, mercimek üretimi toplam 35 milyon
bakmamakta. Ancak Türkiye ve Pakistan Hükümetlerinin bu tonun üzerindedir. En fazla yetiştirilen bakliyat ise 22,5 milyon
öneriyi götürüp arkasında durmaları sonucu kabul edildi. Bu ton ile kuru fasulye. Bunu, 8,4 milyon ton ile nohut, 4,1 milyon
nedenle öncelikle büyük çabalarla alınan bu kararı en iyi şekilde ton ile mercimek takip ediyor.
kullanmak istemekteyiz. CICILC olarak, diğer projeleri bekleterek, Ülkeler itibariyle baktığımızda, üretimdeki yaklaşık yüzde 25’lik
alınan bu kararın en iyi şekilde değerlendirilmesi için önceliğimizi payı ile Hindistan ilk sırayı alıyor. Sırasıyla Kanada, Çin ve Brezilya
bu konuya verdik ve üye ülkelerle çalışmalara başladık. bu ülkeyi takip ediyor. Türkiye’nin dünya bakliyat üretimindeki
Obezite ve diyabetle mücadele yeri ise yıllara göre 8 ile 10. sıra arasında değişiyor.
Öncelikle 2016’nın Bakliyat Yılı ilan edilmiş olmasının, dünyada Türkiye bakliyatın gen merkezidir. Mezopotamya dediğimiz
bakliyatın hak ettiği önemi ve dikkati yakalaması için büyük bir bölge mercimeğin, nohudun ilk yetiştirildiği, dünyaya yayıldığı
fırsat olacağını ifade etmek isterim. Çünkü asırlardır fasulye, yerdir. Bu nedenle Türkiye’de yetiştirilen bakliyat ürünlerinin
mercimek, bezelye ve nohut gibi ürünler, sağlıklı ve geleneksel kalitesi, rehası, tadı farklıdır ve tercih edilirliğine sebeptir. Ancak
beslenmenin köşe taşları oldu. 2016 yılında yapılmaya başlanan Türkiye’nin; çiftçinin sulanabilir tarım arazilerinin artması
çalışmalarla, bakliyat için öngördüğümüz hedeflerimizi nedeniyle kurak toprak ürünü olan bakliyat ekimi dışında
destekleyerek, gıda güvenliği konusundaki eksikliklerin alternatif ürün ekimine yönelmesi, miras yoluyla bölünen araziler
giderilmesi ve hayat tarzımızın neticesi olan obezite ve diyabet nedeniyle yüksek rekolte sağlanamaması, buğday gibi ürünlerin
hastalıkları ile mücadele hedeflerimize ulaşılmasına olanak destekleme priminin bakliyat ürünlerine nazaran yüksek olması
sağlayacak. Ayrıca çiftçilerin yararına ürün yelpazesinde gibi öne çıkan birkaç sorunu var. Baklagillerin ekili olduğu tarım
iyileştirmelere gidilecek. Birliğimiz tarafından dünya bakliyat yılı alanlarının azalması ve buna bağlı olarak üretim miktarının
çalışmalarına ayrılan 1,1 milyon dolarlık fon dışında, farklı ülkeler düşmesi de Türkiye’nin kuru bakliyat ithalatında artışa neden
tarafından desteklenen özel projelere çok önemli miktarda dış olmakta.
kaynak sağlanacak, katılımcı ülkelerin sanayilerine de önemli 2010 yılında 271 bin ton olan toplam bakliyat ithalatımız, 2013
katkılarda bulunulacak. yılında 334 bin tona, 2014 yılında ise 448 bin tona yükseldi. Şu
“GDO ile üretilmiş mercimek yoktur” notu da düşeyim; Son yıllarda Türkiye’nin hem ihracatında
Türkiye’de bakliyat, bilinen, tüketilen, geleneksel bir ürün hem de ithalatında öne çıkan ürün mercimektir. Mercimekten
grubudur. Ülkemizde öne çıkan husus, bu ürünleri anlatmaktan sonra en çok ithalatını yaptığımız ürünler nohut ve fasulyedir.
çok özellikle tohum araştırmalarına, geliştirmeye yönelik “Yasal düzenlemeler yapılmalı”
ihtiyaçtır. Ayrıca bu ürünlerin geleneksel kullanımının Önümüzdeki süreçte yapılması gereken en önemli karar,
dışında, örneğin sağlıklı katkı maddesi olarak kullanım tohumculuğu destekleyecek kanunların çıkarılmasıdır. Bir
alanlarına yönelik bilgilendirme, bu ürünlerin farklı şekillerde tohumun geliştirilmesi ve ekiminin sağlanabilmesi için yaklaşık
sunumunun arttırılması gibi çalışmalara ihtiyaç olduğu 7-8 yıla ihtiyaç var. Bu tohumların ömrü de yaklaşık 5 yıldır.
Çiftçi bu tohumlardan ektiğinde, 5 yıl boyunca aynı tohumdan
tekrar ürün elde edebilmekte. Bu nedenle tohumculuk alanında
hizmet veren şirketlerin kârlılık oranları düşük. Devamının
sağlanabilmesi ve verimin yükseltilebilmesi için devletin yasal
düzenlemeler yapmasına ve ticaret borsaları gibi kurum ve
kuruluşların tohum araştırması ve geliştirilmesi yönünde
desteklerine ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
etkinlikler sonrasında tüm dünyanın bakliyat talebinde yaklaşık
%10’luk artış bekleniyor. Bazı profesörlerin televizyonlarda Pazar
iddia ettikleri gibi dünyada GDO ile üretilmiş hiçbir mercimek
Fırsatı İyİ kullanmak İçİn çalışıyoruz yoktur. GDO yediğimiz hiçbir bakliyatta yoktur. Bu bilimsel olarak
ispatlanmış. Biz federasyon olarak deneysel bir GDO çalışması
Hüseyin Arslan yapılmasına bile karşıyız ve dünyada da bunun ticari olarak bir
üretimi yok. Bunların hepsi uydurma.
Uluslararası Bakliyat Federasyonu Başkanı “Türkiye 8 ile 10. sıra arasında değişiyor”
Bakliyat üretimi dünya geneline yayılmış durumda. Burada şuna
Uluslararası Bakliyat Birliği, 55 ülkenin üye olduğu sektörün en dikkat çekmek isterim; ülkeler artık genel olarak bir veya iki tür
etkin ve en büyük küresel organizasyonu konumunda. Bildiğiniz bakliyat ürünü üzerinde ihtisaslaştı. Örneğin; kuru fasulye üretimi
gibi Birleşmiş Milletler ile yapılan yoğun görüşmeler sonucu, Asya ve Amerika, nohut Asya, Afrika ve Amerika, mercimek
2016 yılı Uluslararası Bakliyat Yılı olarak ilan edildi. Birleşmiş üretimi ise Amerika ve Asya ülkelerinde yoğunlaşmış durumda.
Milletler spesifik ürünlere yönelik bu tür önerilere çok sıcak Dünya kuru fasulye, nohut, mercimek üretimi toplam 35 milyon
bakmamakta. Ancak Türkiye ve Pakistan Hükümetlerinin bu tonun üzerindedir. En fazla yetiştirilen bakliyat ise 22,5 milyon
öneriyi götürüp arkasında durmaları sonucu kabul edildi. Bu ton ile kuru fasulye. Bunu, 8,4 milyon ton ile nohut, 4,1 milyon
nedenle öncelikle büyük çabalarla alınan bu kararı en iyi şekilde ton ile mercimek takip ediyor.
kullanmak istemekteyiz. CICILC olarak, diğer projeleri bekleterek, Ülkeler itibariyle baktığımızda, üretimdeki yaklaşık yüzde 25’lik
alınan bu kararın en iyi şekilde değerlendirilmesi için önceliğimizi payı ile Hindistan ilk sırayı alıyor. Sırasıyla Kanada, Çin ve Brezilya
bu konuya verdik ve üye ülkelerle çalışmalara başladık. bu ülkeyi takip ediyor. Türkiye’nin dünya bakliyat üretimindeki
Obezite ve diyabetle mücadele yeri ise yıllara göre 8 ile 10. sıra arasında değişiyor.
Öncelikle 2016’nın Bakliyat Yılı ilan edilmiş olmasının, dünyada Türkiye bakliyatın gen merkezidir. Mezopotamya dediğimiz
bakliyatın hak ettiği önemi ve dikkati yakalaması için büyük bir bölge mercimeğin, nohudun ilk yetiştirildiği, dünyaya yayıldığı
fırsat olacağını ifade etmek isterim. Çünkü asırlardır fasulye, yerdir. Bu nedenle Türkiye’de yetiştirilen bakliyat ürünlerinin
mercimek, bezelye ve nohut gibi ürünler, sağlıklı ve geleneksel kalitesi, rehası, tadı farklıdır ve tercih edilirliğine sebeptir. Ancak
beslenmenin köşe taşları oldu. 2016 yılında yapılmaya başlanan Türkiye’nin; çiftçinin sulanabilir tarım arazilerinin artması
çalışmalarla, bakliyat için öngördüğümüz hedeflerimizi nedeniyle kurak toprak ürünü olan bakliyat ekimi dışında
destekleyerek, gıda güvenliği konusundaki eksikliklerin alternatif ürün ekimine yönelmesi, miras yoluyla bölünen araziler
giderilmesi ve hayat tarzımızın neticesi olan obezite ve diyabet nedeniyle yüksek rekolte sağlanamaması, buğday gibi ürünlerin
hastalıkları ile mücadele hedeflerimize ulaşılmasına olanak destekleme priminin bakliyat ürünlerine nazaran yüksek olması
sağlayacak. Ayrıca çiftçilerin yararına ürün yelpazesinde gibi öne çıkan birkaç sorunu var. Baklagillerin ekili olduğu tarım
iyileştirmelere gidilecek. Birliğimiz tarafından dünya bakliyat yılı alanlarının azalması ve buna bağlı olarak üretim miktarının
çalışmalarına ayrılan 1,1 milyon dolarlık fon dışında, farklı ülkeler düşmesi de Türkiye’nin kuru bakliyat ithalatında artışa neden
tarafından desteklenen özel projelere çok önemli miktarda dış olmakta.
kaynak sağlanacak, katılımcı ülkelerin sanayilerine de önemli 2010 yılında 271 bin ton olan toplam bakliyat ithalatımız, 2013
katkılarda bulunulacak. yılında 334 bin tona, 2014 yılında ise 448 bin tona yükseldi. Şu
“GDO ile üretilmiş mercimek yoktur” notu da düşeyim; Son yıllarda Türkiye’nin hem ihracatında
Türkiye’de bakliyat, bilinen, tüketilen, geleneksel bir ürün hem de ithalatında öne çıkan ürün mercimektir. Mercimekten
grubudur. Ülkemizde öne çıkan husus, bu ürünleri anlatmaktan sonra en çok ithalatını yaptığımız ürünler nohut ve fasulyedir.
çok özellikle tohum araştırmalarına, geliştirmeye yönelik “Yasal düzenlemeler yapılmalı”
ihtiyaçtır. Ayrıca bu ürünlerin geleneksel kullanımının Önümüzdeki süreçte yapılması gereken en önemli karar,
dışında, örneğin sağlıklı katkı maddesi olarak kullanım tohumculuğu destekleyecek kanunların çıkarılmasıdır. Bir
alanlarına yönelik bilgilendirme, bu ürünlerin farklı şekillerde tohumun geliştirilmesi ve ekiminin sağlanabilmesi için yaklaşık
sunumunun arttırılması gibi çalışmalara ihtiyaç olduğu 7-8 yıla ihtiyaç var. Bu tohumların ömrü de yaklaşık 5 yıldır.
Çiftçi bu tohumlardan ektiğinde, 5 yıl boyunca aynı tohumdan
tekrar ürün elde edebilmekte. Bu nedenle tohumculuk alanında
hizmet veren şirketlerin kârlılık oranları düşük. Devamının
sağlanabilmesi ve verimin yükseltilebilmesi için devletin yasal
düzenlemeler yapmasına ve ticaret borsaları gibi kurum ve
kuruluşların tohum araştırması ve geliştirilmesi yönünde
desteklerine ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
