Perder Dergisi 42. Sayı - page 60

dosya
58
1985 yılında Ankara’da doğdum. Bilkent Üniversitesi Uygulamalı
ve Yabancı Diller Bankacılık ve Finans Bölümü’nü bitirdim. İlk
profesyonel iş hayatıma Altunbilekler’de başladım. 2010 yılından
beri çalışıyorum. İlk olarak mağazada çalışmaya başladım. Burada,
bir seneye yakın tümmağaza operasyonel ve idari süreçlerin içinde
bulundum. Sonrasında tüm departmanlardaki işleyişi anlayabilmek
adına, genel merkezimizde bulunan departmanlardaki rotasyonumu
tamamladım. Şirketimizin gelişim sürecinde bir yandan Altunbilekler
Akademi’nin kuruculuğunu üstlenirken, diğer yandan da Reklam
ve Halkla İlişkiler departmanımızı yeniden yapılandırma fırsatı
yakalayarak, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğüne terfi ettim. 2014
yılı başında yönetim kurulu kararıyla bugünkü görevim olan İnsan
Kaynakları, İş Geliştirme ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel
Müdür Yardımcılığı görevine getirildim.
“Mücadele, sağlam bir kararlılık istiyor”
Birinci kuşaklar tarafından otorite ve yetkimizin tanındığını
düşünüyorum; ama bu o kadar da kolay olmuyor. İşi henüz
öğrenecek ve tecrübe edecekken, yüksek beklentilere cevap
verebilmek ve bunlarla mücadele edebilmek sağlam bir kararlık
istiyor. Bu kararlılığı hissetirebildiğinizde yetki sizi gelip buluyor.
Bence bu, kumanda savaşından ziyade iş bölümünün olduğu, ortak
noktada buluştuğumuz ortak hedefe birlikte hareket edebilmek.
Biz, birinci ve ikinci kuşak olarak bunu yakalayabildiğimizi
düşünüyorum. Sanırım biz bu konuda şanslıyız. Birinci kuşağın
desteğini ve güvenini her zaman hissediyoruz.
“Duygusal davranmamaya özen gösteririm”
Birinci kuşaklara yeni fikirleri kabul ettirme noktasında zaman
zaman tabii ki zorlanıyoruz. Böyle durumlarda mücadele eder,
karşımdakinin bir ebeveyinden çok profesyonel bir yönetici
olduğunu kendime hatırlatır, duygusal davranmamaya özen
gösteririm ya da ifade şeklimi gözden geçiririm. İşin faydasına
ilgi çekmeye gayret ederim. Kaldı ki, bu durum iş hayatında
profesyonellerin sıklıkla mücadele ettikleri bir konu. Birinci veya
ikinci kuşak olmak farketmiyor.
“Patron çocuğu imajını yıkmak kolay değil”
Birinci kuşaklarla ilgili genel genel gözlemim şöyle; gençleri
aceleci ve sabırsız buluyorlar. Çoğu zaman emeğin ve çabanın ne
anlama geldiği konusunda yeterli tecrübeye sahip olmadığımızı
düşündüklerinden gelecekle ilgili endişeli olabiliyorlar. Bu da
motivasyon düşüklüğüne sebep olabiliyor. İkinci kuşak veya bir
başkası, insanın kendi inşa ettiği şeyi bir başkasına emanet etmesi
o kadar da kolay olmuyor. Tam yetki, ikinci kuşakların kararlılıkları
ve donanımlarıyla ilintili bir konuyken duygusal aile ilişkileri
işin içine girdiğinden profesyonellik bir tık geri planda kalıyor.
Altunbilekler’de ise, birinci kuşak yetki konusunda ikinci kuşağı
her zaman cesaretlendiriyor. İkinci kuşağa hata yapma imkânı
tanıyor. Bu, büyük bir şans. Fakat, beklenti genel olarak büyük.
Ortada başardığınız birşey varsa çok zor ve geç algılanıyor. Çünkü
zaten partonun çocuğusunuz ve zaten siz yapmayacaksınız da kim
yapacak. Patron çocuğu imajını yıkmak kolay değil.
Öznur Altunbilek
Altunbilekler
İnsan Kaynakları, İş Geliştirme
ve Kurumsal İletişimden
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
paylaşarak, ortak noktayı
yakalıyoruz
1...,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59 61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,...140
Powered by FlippingBook