Perder Dergisi 42. Sayı - page 67

dosya
65
ve cesaretsiz. Bizlerin en büyük avantajı, iyi eğitim almamız ve
birinci kuşağın yaşadığı zorlukları yaşamadan bu sisteme dâhil
olmamızdır.
“Patronlar, günlük operasyonun içinde olmamalı”
Görev devri konusunda zaman zaman birinci kuşaklarla sıkıntılar
yaşayabiliyoruz. Bence, belirli bir ölçeğe ulaşmış şirketlerde
patronlar günlük operasyonun içinde olmamalı. Şirketi farklı
mecralara taşıyacak arayışlar içinde olup, sadece denetleme
görevi üstlenmeli. Bunu yapamamalarının sebebi de, patronların
alışmış olduğu tempodan uzaklaşmamak istemesi. Ben birinci
kuşakların sektörde saygın bir duruş sergilemeleri ve yaptıkları işe
tutkuyla bağlı olmalarını model alıyorum. Onların duruşunu ve
sektördeki saygınlığını ben de devam ettirmek istiyorum. Ayrıca
hazır bir düzene konup onu devam ettiren değil; geliştirmiş ya da
katkıda bulunmuş biri olmak istiyorum. Büyürken sahip olduğumuz
imkânlar, birinci kuşağın yaşadığı maddi ve manevi zorlukları
yaşamadığımız için şanslıyız bence.
Kuşak farkından kaynaklı aramızda kesinlikle uçurumlar var.
Örneğin, bizde patronlar hâlâ her sabah gazete alıp okurlar. Ben,
haberleri internetten takip ediyorum. İkinci kuşak hayatı daha
hızlı yaşıyor. İş yapış şekli de aynı ölçüde hızlı ve pratik. Birinci
kuşak, bazen bir konuyu görüşürken birden fazla toplantıya ihtiyaç
duyarken, bizler süreci hızlandıracak adımlar atıyoruz.
Benim ve kardeşimin çocukları, farklı departmanlarda işin içine
dâhil oldular. Çok memnunuz, bizleri şaşırtıyorlar. Olaylara farklı bir
bakış açısıyla yaklaşıyorlar. Her işi daha ölçülebilir, daha sistematik,
daha teknoloji tabanlı yapmaya çalışıyorlar. Tabi ki, halen daha
bazı konularda tecrübesizler, bazı ayrıntıları yaşadıkça öğreniyorlar;
bu da gayet normal. Sadece perakendecilik değil, her iş böyledir.
Zamanla ustalaşırsın. Perakendecilik zaten zor bir meslek dalı.
İnsanı ve teknolojiyi aynı anda çok etkili kullanman ve birbirlerine
adapte etmen gerekli. Çok fazla detayı olan, bu detayların bazılarını
tecrübe etmeden, yaşamadan öğrenmenin zor olduğu bir sektör.
Ancak ben, gençlerden umutluyum. İki yıl içinde iyice pişeceklerini
ve artık sorumluluğu tamamen üstleneceklerini düşünüyorum. Tabi
ki, biz yine işimizin başında oluruz, kontrollerini yaparız, gerektiği
yerde onlara tecrübelerimizi aktarırız. Fakat birçok noktada da
insiyatifi onlara bırakırız. Şu anda bile, henüz çok uzun süreler
olmamasına karşın oldukça iyi duruma geldiler.
Genç kuşaklarının işe katılımında önemli konulardan biri de,
profesyonel genç kuşaklarla uyum içinde çalışmaları. Bu konuda
her şirkette sıkıntılar yaşanabilir. Dengeyi iyi ayarlamak gerekiyor.
İlk başlarda geç kuşak aile bireylerinin tecrübe kazanma sürecinde,
onların profesyonellerle ilişkilerinde zorluklar yaşanıyor. Fakat
sonrasında aile bireyleri de profesyonellere dengeli, doğru
yaklaşımların nasıl olması gerektiğini görüyorlar.
Gençler bizlerden meslekle ilgili çok şey öğrendiler ve öğrenmeye
devam edecekler. Bizlerin de onlardan öğrendiği ve öğrenecekleri
olduğunu unutmamamız gerekiyor. Perakendecilikte başarılı olmak
sadece modern teknolojiyi kullanmak yetmez. Ürünü bilmek,
müşteriyi anlamak, rakiplerini tanımak gerekir. Fakat bunları
bilirken işin içine teknolojiyi katmadığında da artık geri kalıyorsun.
Dolayısıyla bizler, bu dengeyi birinci ve ikinci kuşaklar olarak
birbirimizi tamamlayarak yakalayacağız.
Gençlerden umutluyum
Cemal Parlak
Üçler Market
Yönetim Kurulu Üyesi
1...,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66 68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,...140
Powered by FlippingBook