Perder Dergisi 42. Sayı - page 65

dosya
63
“Babam bana her zaman güvendi”
Kendi şirketimden hareketle şunu söyleyebilirim; %95
oranında birinci kuşak otoritemi ve yetkilerimi tanıyor.
Bunun aksi zaten imkânsız. Çünkü beni babam yetiştirdi
ve kendi emeğine sonuna kadar güveniyor. %5 oranında
ise hayır. Çünkü birinci kuşak tecrübesinden dolayı zarar
gelebilecek durumları öngörebildiği için yetkilerimin
zaman zaman önüne geçebiliyor. Tam zamanlı olarak işe
ilk başladığımda birtakım problemle karşılaştım; ama bu
minimum seviyede idi. Babam bana her zaman güvendi.
Karşılaştığım problemlerde ise genelde sayılarla karşısına
çıktım. Asla ama asla ben böyle hissediyorum, bu böyle
olacak demedim. Örneğin; finanstan birinin alanında
yetersiz olduğunu söylerken, bu konuda şu kadar zararımız
var; eğer bunu değiştirmezsek bu rakam kadar zararımız
olur derim. Bu konuda da kararlılık gösteririm. Çünkü ben
demiştim demekten daha fazla acı veren bir şey yoktur.
“İkinci kuşak çok şanslı”
Birinci kuşak çok çalışmış, çok büyük fedakârlık yapmış.
Biz, onlara göre çok rahatız. Örneğin, ben küçükken
babamın eve saat gece 12’den ya da 1’den önce geldiğini
hatırlamıyorum. Bayram yok, haftalık tatil yok. Şimdi
bizlerin en azından haftalık tatilimiz var. Giriş çıkış
saatlerimiz daha düzenli.
Birinci kuşakların en beğendiğim ve bana model olan
özelliği pes etmemeleri ve yılmamalarıdır. Onlar için hiç
bir şey imkânsız değil. İkinci kuşak çok şanslı. Her şeyden
önce başlarında onlara tecrübelerini aktaracak, sonsuz bilgi
birikimine sahip birinci kuşak var. Birinci kuşak ile aramızda
uçurumun çok olduğunu düşünmüyorum. Örneğin babam,
teknolojiye ve yeniliklere bizden daha hızlı ayak uyduruyor;
hatta bu konuda bizi teşvik ediyor.
Genç kuşakların, aile şirketlerimizde sorumluluk almaya başlamaları çok
önemli. Çünkü onlar, bizim 12 saatte yaptığımız işi 12 dakikada yapabiliyorlar.
Eğitimliler, donanımlılar, teknolojiye yatkınlar. Bizim ailemizin genç
bireylerinde işletmeci, endüstri ve bilgisayar mühendisi var. Hepsi şirketimizde
kendi işiyle ilgili pozisyondalar. Ben, aile bireyi-profesyonel ayrımını doğru
bulmuyorum. Sonuçta biz, profesyonel yönetici aradığımızda da zaten unlu
mamul üretimimizin başına bir endüstri mühendisi getirecektik. Yine endüstri
mühendisi getirdik; ama bu aileden oldu. Yani aile üyeleri, kendilerini uygun
şekilde yetiştirmişse, eğitimlerini almışlarsa elinizde böyle bir değer varken
profesyonel arayışında olmak doğru değil. Elbette genç kuşakların işin
sahadaki bölümüyle ilgili tecrübeleri henüz az. Bizler, işi sahada uyguladıktan
sonra yönetici olduk. Sahadaki personelin yaşayabileceği sorunları biz de
yaşadığımız için iyi biliyoruz. Onlara bu konularda tecrübelerimizi aktarıyoruz,
zamanla bu eksiklerini de giderecekler.
Osman Öztürk
Yönetim Kurulu Başkanı
Öztürk Süpermarket
Tecrübeleri henüz az
1...,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64 66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,...140
Powered by FlippingBook