Perder Dergisi 42. Sayı - page 66

dosya
64
HATA YAPMANI İSTEMİYORLAR
1979 yılında İstanbul’da doğdum. Yükseköğrenimimi Kaliforniya’da
Chapman University’de tamamladım. Ortaokul yıllarında, hafta
sonları Kurtuluş mağazamızda çalışmaya başladım. Yazları da
hem amcamın restoranında hem de marketinde çalışırdım. Gerçek
anlamda ilk tam zamanlı işim 18 yaşında Amerika’da iken okulda
güvenlik görevlisi olarak çalışmamdır. 2007 yılında Türkiye’ye
döndükten ve askerliği tamamladıktan sonra, 2008 yılında Üçler’de
satın alma departmanında çalışmaya başladım. 2009-2011 yılları
arasında şirketten ayrılıp, farklı bir iş yaptım. 2012-2013 yıllarında
tekrar Üçler bünyesine döndüm ve satın alma departmanında
çalıştım. 2013 sonundan bu yana Finans Müdürü olarak görevime
devam ediyorum.
“Otorite çatışması yaşıyorduk”
Birinci kuşaklar, belli ölçüde biz gençlerin otoritesini tanıyorlar; ama
önemli kararlar yine birinci kuşak tarafından verilmek isteniyor.
Birinci kuşak, her zaman kumandayı elinde tutuyor. Eskiden bu
durum çok rahatsız etmiyordu. Sanırım yaş ilerledikçe rahatsız
etmeye başlıyor. Çünkü insan, doğası gereği tecrübelendikçe
hep aynı pozisyonda kalmak istemiyor ve daha fazla söz sahibi
olmak istiyor. Örneğin ben satın alma departmanında çalışırken
birinci kuşakla daha fazla otorite çatışması yaşıyorduk. Çünkü
birinci kuşak, satın alma konusunda tecrübeli ve eskiden bizzat
kendileri yaptığından bu konuda önünüzü tıkayabiliyorlar.
Finansa geçtiğimden beri bu çatışma azaldı. Birinci kuşağın finans
konularında bilgileri kısıtlı olduğundan ve değişen finansal düzene
ayak uydurmakta zorlandığından gençlere daha fazla hareket alanı
doğuyor. Satın alma konusunda fikirlerimizi ve önerilerimizi kabul
ettirmek zor oluyordu. Finansal konularda mantıklı açıklama ve
rakamlara dayalı raporlar sunmak ikna etmekte yardımcı oluyor.
Ben, ne sorabilecekleri üzerine fikir yürütüp elimde detaylı bilgi
ile karşılarına çıkıyorum. Ayrıca ilgili farklı departmanlar varsa, o
departmanların sorumlularına öncesinde çalıştığım konuyu anlatıp
onların da yorumunu ve onayını aldıktan sonra fikir birliği yaparak
karşılarına çıkıyorum.
“İkinci kuşaklar pratik, bilgili ve eğitimli”
Birinci kuşaklar, yıllarca kazandıkları tecrübeyi ikinci kuşağa
aktarmakta zorlanıyorlar. Belki de nasıl yapacaklarını bilmiyorlar.
Gençlerin, bu tecrübeyi kendilerinin kazanmasını bekliyor; ama
diğer yandan hata yapmanı istemiyorlar. Birinci kuşakların güçlü
yanları tecrübe ve cesaret, zayıf yanları ise teknoloji ve yabancı
dil. İkinci kuşaklar pratik, bilgili ve eğitimli. Bu da onları güçlü
kılıyor. Zayıf yanlarını ise şöyle sıralayabilirim; sabırsız, tecrübesiz
Hüseyin Parlak
Üçler
Finans Müdürü
1...,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65 67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,...140
Powered by FlippingBook