Perder 40. Sayı - page 37

35
hangi zaman diliminde verilmesi gerektiği
de dikkat edilmesi gereken bir konudur.
Aksi halde idari para cezası ile karşı
karşıya kalınacaktır. Diğer bir hususta işçi-
ye yapılacak olan bu ödemelerin Vergisel
boyutudur. Bu ücretler Gelir Vergisi kes-
intisi ile mi ödenecektir? Konunun önemi
gereğince konuların ayrı ayrı başlıklar
altında izahı gerekmektedir.
İŞE İADE KARARI GEREĞİNCE İŞÇİYE
ÖDENECEK OLAN ÜCRET NEDİR?
İş Kanunun 21. Maddesi işe iade kavramını
izah etmekle birlikte işçiye ödenecek
olan ücreti tanımlamamaktadır. Ücretin
tanımın İş Kanunundaki ücrete ilişkin
hükümler ve Yargıtay kararları ile belir-
lenen esaslar dâhilinde belirlenmektedir.
İşçinin, işe başlatmama tazminatı olarak
hüküm altına alınan İŞE BAŞLATMA
TAZMİNATININ hesabında, işçinin iş akdi-
nin FESİH TARİHİNDEKİ ücreti baz alınarak
hesaplanması gerekir. Ancak işçinin,
çalışmadığı (boşta geçen) dönemler için
hüküm altına alınan 4 aylık ücret tutarının
tespiti ise FESHİ İZLEYEN DÖNEM ge-
reğince yapılması gerekir. Ayrıca bu ücret
toplamında, işçilere ödenen ikramiye, gıda
yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı
ve servis gibi ayni ve nakdin yardım ve
ödentiler ile bunların parasal karşılıklarının
eklenmesi gerekir.
Burada dikkate edilecek husus, bu alacak
kalemlerinin işçinin çalışıyor gibi var-
sayılarak ödenmesi halidir. Bu nedenle
işçinin çalışmamış olduğu dönemde
yürürlüğe giren Toplu İş Sözleşmeleri ile
her türlü ücret artış ve haklarından yarar-
lanması söz konusu olacaktır.
Fakat işçinin çalışması karşılığı hak
edeceği, fazla çalışma ücreti, hafta tatili
ile bayram ve genel tatil günlerine ilişkin
ücretleri ile satışa bağlı prim gibi ödemel-
erin 4 aya kadar boşta geçen süre için
ödenmesi gereken haklar kavramına dâhil
olması söz konusu olamaz. Bu ücretlere
faiz işletilmesi, işçinin Mahkeme kararı
gereğince işçinin işe iade edilmesi talebi
ile muaccel hale geleceğinden, bu başvuru
tarihinin faizin başlangıç tarihi kabul
edilmesi gerekir. Zira Mahkemece hüküm
altına alınan kararın infazına, işçinin talebi
üzerine başlanabilecektir.
Burada uygulanacak faiz de farklılık
göstermektedir. İşçiye ödenecek olan
boşta geçen günler karşılığı olan ücretine
İş Kanunun 34. Maddesindeki söz konusu
edilen Bankalarda Mevduata Uygulanan en
yüksek faiz miktarı uygulanması gerekir.
Bunun dışında kalan, işçinin işe başlatıl-
maması halinde ödenecek olan tazminat
miktarına ise yasal faiz uygulanacaktır.
İşçinin işe iade kararına rağmen işe
başlatılmaması halinde, iş akdinin fesh-
inin haksızlığı nedeniyle işçiye KIDEM
VE İHBAR TAZMİNATININ da ödenmesi
gerekecektir. İşe iade kararı ile birlikte işçi-
nin 4 aylık daha çalışması yasa gereğince
varsayılmakla, işçinin işe başlatılmaması
halinde ödenecek kıdem ve ihbar tazmi-
natının belirlenmesinde, yine işçinin yıllık
ücretli izin hakkına dair sürenin hesabın-
da, çalışılmış gibi sayılan 4 aylık sürenin
de dikkate alınması gerekir.
2- İŞÇİYE ÖDENECEK OLAN ÜCRET VE
TAZMİTTAN KESİLECEK OLAN VERGİLER
NELERDİR?
İşçinin haksız yere iş sözleşmesinin
feshedilmesi sonucu işe iade davası
neticesinde hak edebileceği en az dört
aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında
tazminat(işe başlatmama tazminatı), dört
aya kadar doğmuş bulunan ücret, izin
farkı, verilmemiş ihbar ve kıdem tazminatı
ödemelerinin işveren açısından ilgili vergi
mevzuatı karşısındaki durumu aşağıdaki
şekilde açıklanmaya çalışılmıştır.
Gelir Vergisi Açısından Değerlendirme
Gelir Vergisi Kanunun 61 inci maddesinde
ücretin, işverene tabi ve belirli bir iş yerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı
verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para
ile temsil edilebilen menfaatler olduğu,
ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı
(Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam,
avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye,
gider karşılığı veya başka adlar altında
ödenmiş olmasının veya bir ortaklık
münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile
kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin
edilmiş bulunmasının onun mahiyetini
değiştirmeyeceği; 25 inci maddesinin
birinci fıkrasının (1) numaralı bendi ile
ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebep-
leriyle (işe başlatmama tazminatı dâhil)
verilen tazminat ve yapılan yardımların
gelir vergisinden müstesna olacağı hüküm
altına alınmıştır.
İşe başlatmama tazminatlarının ver-
gilendirilmesinde istisna uygulamasına
ilişkin açıklamalara 272 seri no.lu Gelir
Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.
Buna göre, iş sözleşmesi feshinin geçer-
sizliğine karar veren mahkeme kararında
belirlediği, işçinin işe başlatılmaması
nedeniyle 4857 sayılı İş Kanununun 21
inci maddesi uyarınca işverenlerce işçilere
ödenen işe başlatmama tazminatları
damga vergisi hariç gelir vergisinden
istisna edilmiştir. İstisna kapsamındaki
tutar, iş sözleşmesi feshinin geçersizliğine
karar veren mahkeme kararında belirle-
diği işçinin işe başlatılmaması nedeniyle
ödenecek tazminat miktarı ile sınırlıdır.
Gider Yazılıp Yazılmama Açısından
Değerlendirme
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde
elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı ve safi kurum kazancının
tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari
kazanç hakkındaki hükümlerinin uygula-
nacağı hükmüne yer verilmiş olup, Gelir
Vergisi Kanunu’nun 40’ ıncı maddesinin
birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde de
işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye
veya ilama veya kanun emrine istinaden
ödenen zarar, ziyan ve tazminatların
kurum kazancının tespitinde gider olarak
indirileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, mahkeme tarafından öden-
mesine hükmedilen işe başlatmama
tazminatı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı
bendine göre, “işle ilgili olmak şartıyla,
mukavelenameye veya ilama veya kanun
emrine istinaden ödenen zarar, ziyan
ve tazminatların safi kazancın tespitin-
de gider olarak indirilebileceği”, işçinin
çalıştırılmadığı süre için ödenen dört
aylık ücretin ise anılan maddenin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendine göre safi
kurum kazancının tespitinde gider olarak
dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Bu yöndeki Mali Uzmanlar görüşlerine
rağmen, Vergi Dairelerin aksine olan uygu-
lamaları ve özelgeleri (mükteza) olduğu
unutulmamalıdır. Her ne kadar konu Mali
Uzmanları ilgilendirmekte ise de bizim
de görüşümüz, yasal dayağı olan bir öde-
menin gider yazılması yönündedir.
3.3 SGK Açısından Değerlendirme:
Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sigor-
ta İşleri Genel Müdürlüğü Sigorta Primleri
Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan
04.03.2005 tarih ve 154443 sayılı 16-330
EK Genelge ve 27.04.2006 tarih ve 329546
sayılı 16/370 EK Genelge ile iş sözleşmesi
feshedilen sigortalıların işe iade edilmeler-
ine ilişkin kararlar çerçevesinde yapılması
gereken işlemler açıkta belirtilmiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı’nın
16-370 Ek sayılı Genelgesi’nin II-2.1.b
bölümünde;
“İşçi, kesinleşen mahkeme veya özel
hakem kararının kendisine tebliğinden
itibaren on işgünü içinde işe başlamak
için işverene başvurduğu halde, başvur-
duğu tarihten itibaren bir ay içinde işe
başlatılmaması durumunda, mahkeme
veya özel hakem kararına istinaden
kendisine ödenmesi gereken en az dört,
en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki iş
güvencesi tazminatı, daha önce 16-330
Ek sayılı Genelgede de belirtildiği gibi,
perder
serbest köşe
1...,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36 38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,...80
Powered by FlippingBook