Perder 40. Sayı - page 43

41
perder
dosya
Eğitimli çalışan ve teknolojinin uyumu
Stok yönetimini konuşurken, teknolojiden
önce insan kaynağının yeterliliğinden
bahsetmek gerekli. Okullarda verdiğimiz
lojistik eğitimi, kişilerin verimli çalışma-
sına yetecek kadar değil. Okullarımızda
eğitmen ve kaynak eksikliği var. Türkçe
kitabımız ve literatürümüz yok. Bilgi
birikimini artırmak gerekiyor. Yazılım,
bilgi iletişimi ve depo içinde kullanılan
elektronik cihazlarının gelişmesi lazım.
Bu konuda da, Türkiye’de çalışan firmalar
var. Fakat istediğiniz kalite ve seviyede
değil. Yazılım firmaları sektörün ihtiyacı-
nın gerisinden geliyor.
Perakende ürünlerin özelliği; ihtiyacın
zamanının kesin olarak bilinmemesi ve
ihtiyaç anında satın alınmasıdır. Geçmiş
bilgilere dayanılarak kesin talep tahmini
yapılması zordur. Bundan dolayı her an
stoklarda bulunması gerekmektedir. Stok
yokluğu, satış kaybına yol açtığı kadar
rakip markaların satışına, hatta müşteri
kaybına yol açar.
Tüketicilerin ürüne bağımlığı azdır. Her
yerde ürünlerin benzerleri, daha ucuzları
ve daha fazla reklam yapılanı bulunabilir.
Bu da stokların zor kontrol edilmesine
neden olur. Tüketicinin, ürünü istediği
noktada bulması şarttır. Bundan dolayı
yaygın dağıtım ve satılan ürünün eksik
rafta tamamlanması önem kazanır.
Satışlar genellikle peşin veya kredi kartı
iledir. Bu da satış noktalarında bulunan
işletmelerin nakit kalmasına fırsat yara-
tır. Çok geniş bir ürün yelpazesine sahip
olması nedeniyle çok farklı kanallardan
dağıtılmakta ve farklı depolama sistem-
leri ile stoklanmaktadır. Üretime yakın
üretim depolaması, ana depolar, bölge
depoları, koltuk ambarları, aktarma de-
poları bu ürünler için kullanılan sistem-
lerdir. Ürünler depolara paletlenmiş halde
teslim edilir, satış noktalarına kolilerle
dağıtılır ve kutularla tane esasından
satış yapılır. Bu nedenle her birim için
ayrı barkod tanımlaması yapılmakta ve
yazılımlar bu kodlamaları çözebilmekte-
dir. Promosyon uygulamaları, kampanya
satışları perakende satışlarda kullanılan
pazarlama sistemleridir. Bu uygulamalar
da depolamada zaman zaman doluluğa,
fazla iş gücü ihtiyacına; kampanya sonla-
rında da zaman zaman da boş kapasiteye
yol açmaktadır.
Ürünlerin geri dönüşleri de fazladır. Raf
ömrü kısalan, beklemekle eskiyen, satı-
lamayan, taşımada yıpranan ürünler geri
toplanmakta ve düzensiz depolamalara
yol açmaktadır. Satış noktalarına kolilerle
hatta karma koli yapılarak taşınan ürün-
lerde hasar oluşmakta ve depolamada
sevk hazırlıkları önem kazanmaktadır.
Ürün çeşidinin fazla olması, benzer ürün-
lerin depolanması, ölçü benzerlikleri, seri
numarası veya lot numarası takibi, renk
ayırımı, model farklılıkları, bazı ürünle-
rin raf ömürlü olması, soğuk depolama
gereksinmesi, depolama işlemini ihti-
saslaşmaya ve zorlaştırmaya götürmek-
tedir. Üretimden tüketime giden sürenin
kritik olduğu veya tedarik zincirinin hızlı
çalıştığı ürünlerde depolama hizmeti
yerine aktarma (cross dock) operasyonu
gerekmekte ve bilgi sistemlerinin konuş-
masının önemi ortaya çıkmaktadır.
Ana ve koltuk ambarı tarzı depolamalarda
ve mağaza depolarında farklı raf sistem-
leri kullanılmak durumundadır. Bu da
depo raf verimini olumsuz etkilemektedir.
Ürünlerin son kullanma tarihinin takibi,
lot numarası kaydı ve şeffaflığı, her satış
noktasına farklı lot numarası ve kullanma
tarihi ile gönderilme durumu işleri daha
da zor hale getirmektedir. Tüketim nok-
talarına sabah henüz müşteriler gelme-
yönetimine niyet bile edilemez. Zira hal
böyle olunca; geniş teşhir edilen ürünün
satış hızı yavaş olduğundan stok maliyeti
fazla, yeri dar gelen kategorinin hızlı
satışından dolayı da yok satma ihtimali
ve ciro kaybı fazla olur.
Bazı tedarikçilerin sık devreye soktuğu;
“Denetleme var, bizi rafta bir süre biraz
genişletin” talebi de tuzaktır. Rafı bir kere
doldurunca dertler sizin olmuştur, haksız
raf payı kalıcı hale gelmiştir. Tek çözüm;
kategori içindeki marka önyüz paylarının
belirleyicisi olan planogram disiplininin
terkedilmemesidir.
Şirket sahiplerine önerim; merkez depo
yönetimini güçlü hale getirmeleridir.
Dirayetli ve liyakatlı insan kaynağına
en fazla bu departmanda ihtiyaç vardır.
Çoğu zaman fiili envanter ile kaydi
envanter paralellik göstermez. Kategori
yöneticisi kayıtlı envantere göre sipariş
verir, gerçek envanter ise depo yöneticisi-
nin karşısındadır. Hatayı engeller ve fazla
gelen malı kapıdan çevirir.
Bir mağazanın bir ürünü fazla çekmesi
diğer mağazaları malsız bırakabilir. Dira-
yetli depo yönetimi bunu da engeller.
İyi kalite kontrol, stok devir hızını artırır.
Bu görevde depo yönetiminin asli işidir.
İadeleri biriktirmeden, zamanında te-
darikçiye teslim etmek gerekir. Problem
küçükken daha kolay çözülür. Aksama-
sı durumunda stok yönetimi olumsuz
etkilenir. Sonuç olarak; bizdeki yüksek
enflasyonlar sebebiyle, dünyanın sene-
lerdir gündemindeki bu önemli konu ilgi
alanımıza son 10 yılda girmiştir.
Eskiden spekülatif alım en önemli kar
aracıydı. Şimdi ise hatalı stok masraf
kalemidir. Aynı hataları 20 yıl önce
yaptığımda, teşekkür aldığımı bile ha-
tırlıyorum. Tek haneli rakamlara düşen
enflasyon oranı bizi küresel bakışla aynı
noktaya getirmiştir.
Bu açıdan bakınca da; verimliliği artırarak
işletme karlılığının yükseltilmesinin, an-
cak sağlıklı bir stok yönetimiyle mümkün
olacağı görülmüştür.
Artık bu işi el yordamıyla yapma imkanı
kalmadığından, teknolojiyi ve onu iyi
kullanacak insan kaynağını çalıştırmak
ise zaruret haline gelmiştir.
Atilla Yıldıztekin / Lojistik Uzmanı, Eğitimci
1...,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42 44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,...80
Powered by FlippingBook