32
perder
pazar
28 Şubat 1975’te kurulan Bitkisel Yağ
Sanayicileri Derneği, yağlı tohum kırıcıları,
kırıcı rafinatörler, rafinatörler, rafinatör/
margarinciler ve sadece margarin üretici-
lerinden oluşmaktadır. Derneğin amacı,
üyelerinin hak ve menfaatlerini koruyacak
şekilde dayanışma tesis ederek, Türki-
ye’deki bitkisel sıvı ve katı yağ talebini
yerli üretim ile karşılamak. Üye sayısı,
çoğunluğu sıvı yağ üreticisi olmak üzere
toplam 55 firmaya ulaşmış durumda.
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Genel
Sekreteri Dr. Hüseyin Büyükşahin Ayçiçek
yağı ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Ayçiçek yağı pazarındaki trendler,
fırsatlar ve tehditler nelerdir? Tür-
kiye, ayçiçek yağında ithalatçı mı
ihracatçı mı?
Ayçiçek yağı pazarındaki en büyük tehdit
hammadde yönünden dışarıya bağımlı
olmamızdır. Sektör olarak ihtiyaç duyulan
yağlı tohum ve ham yağın %70’i ithal
edilmektedir. Son yıllarda Ukrayna, Rusya
vb. Karadeniz ülkelerinde kendi sanayi-
lerini kurduklarından artık yağlı tohum
yerine ara ürün olan hamyağ ihracatını
teşvik etmekte, ürettikleri yağlı tohum-
ları kendileri işlemektedirler. Bu ülkeler
rafineri tesislerini de kurmakta oldukla-
rından önümüzdeki birkaç yıl içerisinde
hamyağ yerine ambalajlı rafine edilmiş
son ürün sunacaklardır. Tedbir alınmadığı
takdirde sektörümüz için en büyük tehdit
budur. Ülkemizde Ayçiçeği yağı tüketimi
güçlenerek daha da artması beklenirken
mısır yağının düşüşünün devam edeceği,
kanola yağının da aynı seviyelerde kala-
cağı beklenmektedir. Son yıllarda likit yağ
olarak zeytinyağı tüketimi artmış, kişi başı
tüketimi 1,5kg/yıl’a çıkmıştır.
Türkiye’de ayçiçeği yağında ithalatçı
durumdayız. Şöyle ki yaklaşık 800bin
ton ayçiçeği yağının 500-550bin tonu
yerli üretimden karşılanmakta geri kalan
ihtiyaç yağlı tohum veya hamyağ olarak
ithal edilmektedir. Bunun dışında ülkemiz
Ayçiçek yağı ihraç etmekte ancak ihracat
Dahilde İşleme Rejimi kapsamında büyük
ölçüde hamyağ ithal edilerek gerçekleş-
mektedir. 2013 yılı 11 aylık döneminde
565 bin ton ayçiçeği hamyağı ithalatı ve
595 bin ton ayçiçeği tohumu ithal edilmiş,
iç tüketim dışında 510 bin ton ayçiçeği
yağı ihraç edilmiştir.
Ayçiçek yağının ülkemizde yıllık kişi
başı tüketimmiktarı ne kadar? Yurt
dışı tüketimmiktarı ile karşılaştırır
mısınız?
Ülkemizde kişi başı bitkisel yağı tüketimi
21kg/yıl dır. Bu rakam gelişmiş ülkelerde
kişi başı 30-35 kg/yıl civarındadır. Dünya
ortalaması ise kişi başı 15kg/yıl dolayında-
dır. Almanya’da kişi başı bitkisel yağ tüke-
timi 39kg/yıl, A.B.D. ve İspanya’da 30kg/
yıl, İngiltere’de ise 29kg/yıl’dır. Görüldüğü
gibi dünya ortalamasının üzerinde, geliş-
miş ülkelerin çok altında bir yağ tüketimi-
miz bulunmaktadır.
Ayçiçek yağı toplam üretim kapasi-
temiz nedir?
Bitkisel yağ sanayi 7 milyon ton faal, 1
milyon ton gayri faal tohum işleme kapa-
sitesi, 4 milyon ton faal, 0.7 milyon ton
gayri faal rafineri kapasitesine sahiptir.
Sektörümüzde yıllara göre değişmekle
birlikte kırma kapasite kullanım oranı
% 55-60 ve rafinasyon tesislerimizde
kapasite kullanım oranı %60-65 oranında
değişmektedir.
Türkiye ayçiçek yağı ihracatı yapı-
yor mu?
2013 yılında ihracat 2012 yılına göre 11
aylık dönemine göre %2 oranında artarak
753 bin ton yağlı tohum ve türevleri ihra-
catına ulaşmıştır. Bu ihracat karşılığında
ülkemize yaklaşık 1,1 milyar dolar döviz
girdisi sağlanmıştır. Bu toplam ihracatın
510 bin tonu ayçiçeği yağıdır. 97 ülkeye
ayçiçeği yağı ihracatı yapan sektörü-
müz, ihracatın büyük bölümünü Irak’a
yapılmakta olup, başlıca ihracat yapılan
diğer ülkeler sırasıyla Suriye, Lübnan ve
İsrail’dir.
Hükümetin üretime yönelik destek-
leri var mı?
Sektörümüz yağlı tohum desteklemelerine
başlangıçtan bugüne kadar olumlu değer-
lendirmiştir. 2013/4463 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren “Türkiye
tarım havzaları üretim ve destekleme
modeline göre fark ödemesi destekleriyle”
yağlık ayçiçeği için 24 krş/kg, kütlü pamuk
için 50krş/kg, soya fasulyesi için 50krş/
kg, Kanola için 40krş/kg, Aspir için 45krş/
kg ödenmektedir. Ancak sektör olarak
insanımızın tükettiği 1 milyon ton likit
bitkisel yağın 800 bin tonunu oluşturan
Ayçiçek yağının hammaddesi olan ayçiçe-
ği tohumunun daha fazla desteklenmesi
gıda olarak kullandığımız yağ ithalatını
azaltacaktır. Dernek olarak görüşümüz
ayçiçeği tohumundaki desteklemenin
kanola ve aspir seviyesine çıkarılmasıdır.
Destekleme primleri gelir rekabetini yağlı
tohumlar lehine olacak şekilde verim ve
parite dikkate alınarak belirlenmelidir.
Ayrıca adı üzerinde fark ödemesi olan
desteklemelerin dış piyasa ve iç piyasa
fiyatlarına göre değerlendirilmeli ve her an
müdahale edilebilmektedir. Örneğin içinde
bulunduğumuz yıl içerisinde ayçiçeği to-
humu fiyatlarının aşırı düşmesi karşısında
fark ödemesi, diğer bir ifadeyle destekle-
me primi, miktarının artırılması ve yağlı
tohum üreticinin fiyat düşüşünden dolayı
mağduriyetinin önlenmesi sağlanmış ola-
caktır. Ancak bu tür uygulamalarla fiyat
düşüşünden dolayı üretimin azalması
önlenmiş olur.
Ayçiçek yağı pazarında yeteri kadar
oyuncu var mı?
Ülkemiz ayçiçeği yağı pazarındaki aktörler
modern tesisleri ve yüksek teknoloji ile ka-
liteli bitkisel yağlar üretmektedir. 7 milyon
ton kapasiteli kırma sanayimizde 88 adet
faal, 22 adet gayri faal toplam 110 tesis
vardır. 4 milyon ton kapasiteli rafinasyon
sanayimizde 81 adet faal, 19 adet gayri
faal toplam 100 tesis bulunmaktadır. Gö-
rüldüğü üzere sektörün üretim kapasitesi
yeterli olup üretim aşamasında herhangi
bir sıkıntı söz konusu değildir. 800 bin
ton margarin üretim kapasiteli margarin
sektöründe 6 adet firma vardır. Sektörün
toplam cirosu 4 milyar dolar civarındadır.
Ayçiçek yağı pazarında merdiven
altı üretim var mı? Varsa nasıl müca-
dele ediliyor?
Sektörde merdiven altı üretim yok dene-
cek kadar azdır. Daha çok kırma ve rafineri
sanayisi dışında dolum tesisi şeklinde
görülen merdiven altı üretimin, toplam
üretim içerisindeki payı çok düşüktür.
“Ayçiçek yağı başı çekiyor”
Dr. Hüseyin Büyükşahin
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği
Genel Sekreteri
Türkiye’de yıllık olarak tüketilen yaklaşık 1 milyon ton likit bitkisel yağın 800 bin
tonu ayçiçeği yağı, geri kalan kısmı da kanola ve mısır yağı olup, son yıllarda mısır
yağı tüketimi düşüyor