Perder 37. Sayı - page 34

34
sistemimiz de, Salat’ı her satış noktasına
ulaştırmak için çalışıyor. Bunun yanısıra
B2B sistemi ile 10 lt ve 18 lt ambalajlarla
hem ev dışı tüketime, hem de endüstriyel
kullanıma yönelik dağıtım stratejisi oluş-
turmuş durumdayız.
Ayçiçeği sektörüne baktığımız zaman
Marmara Bölgesi, tüketimin yüzde 40 dü-
zeyindeki payı ile liderliği elinde bulundur-
maktadır. Marmara Bölgesi’nin ardından
eşit tüketim payları ile diğer bölgelerimiz
gelmektedir. Salat markamızı ulusal mar-
ka olarak konumlandırmış bulunuyoruz.
Dolayısıyla ülkemizin her bölgesinde mar-
kamızı en çok tercih edilen marka haline
getirmek hedefimiz bulunmaktadır.
Gıda sektörü, güvenin ve kalitenin en
önemli olduğu sektörlerin başında geliyor.
Gıda maddelerinin temizliği ve kalitesi,
tüketicilerin bilinçlenmesiyle her geçen
gün daha da önem kazanıyor. Gıda gü-
venliğiyle ilgili birçok yönetmelik ve gıda
kodeksi bulunmakta, ülkemizde kurulu
bulunan tüm Ayçiçek yağı üretim tesisleri
Tarım Bakanlığı tarafından düzenli olarak
denetlenmektedir.
Bunun yanı sıra bitkisel yağ sanayisin-
de faaliyet gösteren iş adamlarıyla ve
üyesi olduğumuz Bitkisel Yağ Sanayicileri
Derneği kanalıyla da üretim ve kaliteye
yönelik her türlü iyileştirme çabalarını
desteklemekteyiz.
Sektörün büyümesine katkı sağlıyor
Türkiye’de gerek hızlı nüfus artışı ve
gerekse kişi başına artan tüketim sonucu
bitkisel yağ tüketiminde sürekli bir artış
gözlenmektedir. Ülkemizin yıllık toplam
bitkisel rafine yağ gereksinimi 1 milyon
metrik ton kadar olup buna karşılık Türki-
ye’nin yıllık yağ üretimi bu rakamın ancak
yarısını karşılayabilmektedir. Türkiye
yağlı tohum yetiştirilmesi bakımından
çok uygun bir ülke olmasına rağmen, her
türlü yağ bitkisinin üretimi, tahıl üretimi-
ne göre geri planda kalmıştır. Dolayısıyla,
hammaddede dışa bağımlılık yaşanmakta
ve ülkemizde, her yıl bu açığı kapatacak
bitkisel ham yağ ile yağlı tohum ithalatı
yapmaktadır.
Yağlı tohumda üretimin artması için yağlı
tohum bitkilerin ekim alanları genişletil-
meli, devlet desteğinin ana hedefi üretimi
yönlendirme olmalıdır. Ülkemizin yağ
konusunda dışa bağımlılıktan kurtulma-
sı, güven ve istikrar ortamında serbest
rekabet şartlarında sektörün büyümesi
ve yeni yatırımların gelmesinin, bütün bu
politikaların uygulanmaya başlamasıyla
hayata geçeceğine inanıyorum.
Salat’ın lansmanını 2013 yılının son
aylarında yaptık. Şu an ayçiçek, kanola ve
mısır yağından oluşan ürün portföyümüz-
le tüketicilerimize ulaşıyoruz. Önümüzdeki
yıl hem Sızma hem de Riviera zeytinya-
ğını ürün çeşitlerimiz arasına eklemeyi
hedefliyoruz. Orta vadeli hedefimiz, Salat’ı
bulunduğumuz coğrafyada en çok tercih
edilen marka yapma yolunda ilerlemek.
Uzun vadeli hedefimiz ise, Salat’ı bir dünya
markası haline getirmek.
Bunun yanı sıra Bunge olarak her zaman
hedefimiz, faaliyet gösterdiğimiz tüm
alanlarda lider olmak. Dolayısıyla Salat
markamızla bu sektörde çok kısa bir süre-
de arzuladığımız hedeflerimize ulaşacağı-
mızı düşünüyoruz. Bizler “ikinci olmayı hiç
sevmiyoruz”.
perder
pazar
Çukurova, gıda sanayinin temel hammad-
deleri diyebileceğimiz tarım ürünlerinin
üretiminin merkezi konumunda. Çukurova
dünyanın en verimli toprakları konumun-
da, üstelikte ürettiği ürünleri hasat takvimi
açısında dünyada ilk üreten bölge konu-
munda. Çiftçilerimiz Ekosistem içerisinde,
dünyadaki
her tür
ürünü bu
bölgede
çok başarılı
bir biçimde
yetiştire-
biliyorlar.
Gıda sanayii
açısından
da bu çok
büyük bir
avantaj diye
düşünüyo-
rum. Çünkü
biz bu tür
ürünleri
işliyoruz.
Tarım ürün-
lerini işliyoruz ve gıda haline getiriyoruz.
Bunun yanı sıra da ulaşım imkânının,
lojistik imkânlarının avantajlı olması da
bölgemiz adına oldukça önemli diye dü-
şünüyorum. Gıda sanayi son 15-20 yılda
ciddi bir gelişme gösterdi. Bu gelişmede
ihracat odaklı çalışmanın payı çok büyük.
Artık kapalı ekonomilerde sadece kendi
ülkelerine çalışan firmaların uzun ömürlü
olmadığını düşünüyorum. Sunar Grup da,
80’de fazla ülkeye hizmet ederek bu trendi
doğru görmüş ve başarıyı yakalamış bir
firma. Adana’daki diğer gıda firmalarının
da benzer bir çaba içerisinde olduklarını
çok iyi biliyorum. Örnek vermek gere-
kirse, geçmişte sadece Adana’ya ait bir
içecek olarak bilinen şalgamımız, önce
bütün Türkiye’ye yayıldı ve Türkiye’de her
noktada bulunur hale geldi. Şalgam bugün
ise ciddi bir ihracat kalemi haline geldi.
Hammaddesi bizim bölgemizde yetişen
şalgam, bölgemize özel bir içecektir ama
bugün bütün dünya bu güzel ve faydalı
ürünü tatma imkanına kavuştu. Doğrusu
küresel bakış bunu gerektiriyor. Adana’da
bütün gıda sanayii bu bakış açışına sahip
olmaya başladı.
Çukurova’nın üretim devi
Adana’da kurulu olan Elita Gıda’nın üretim
miktarları dönemsel olarak değişmekle
birlikte yağlı tohum kırma kapasitesi
yaklaşık 300 bin ton kadardır. Ürettiği
ham yağları rafine etme kapasitesi de
yaklaşık 275 bin ton kadardır. Rafine
edilen yağlarımız ambalajlanarak yurtiçi
ve yurt dışı pazarlarda satılmaktadır. 4
kıtada 80’den fazla ülkeye ihraç ettiğimiz
“Üretime büyük destek sağladık”
Hüseyin Çomu
Sunar Grup CEO’SU
1...,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33 35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,...84
Powered by FlippingBook