dosya
70
Y kuşağının aydınlık ve karanlık yüzü
Y kuşağı, kendi içinde iki farklı gruptan oluşur. Bunlardan biri Y
kuşağının aydınlık yüzünü temsil eder. Bu grubun temsilcileri, iş
hayatına katılan güç olarak teknolojiyi hayatlarına taşır, öğrenme
hayatının çeşitli basamaklarında bulunmuş ve iş hayatında yer
almış kişilerdir. Toplumun ve iş yaşamının gözbebeği ve umudu
olan, inovasyona yatkın araştırıcılardır. Diğer grup, bu kuşağın
karanlık yüzüdür. Ailelerini ve toplumu zorlayan, kendilerini
tüketme eğiliminde olan bağımlılardan ve bilim dışı bir dünyaya
korkuyla sıkıştırılanlardan oluşur. Uyuşturucu ve alkol bağımlılığın
artarak ilkokul öğrencilerine kadar indiği bu grupta, teknoloji de
bağımlılık düzeyine ulaşarak yaşantıya sekte vurur. Bu kuşak,
aynı zamanda bilgi ve bilimin dışında korku kültürünü yayan
ve inanç sistemlerini politik güç elde etmek için kullananların
kontrolündeki kuşaktır.
Dolayısıyla;
• Birinci grup; geliştirici bilgiyle donanımlı, enerjik, heyecanlı,
“yapabilirim” diyen, iç motivasyonu yüksek, ekibi harekete
geçiricidir.
• İkinci grup; tahrip edici bilgiyle yetiştirilmiş, kaba, intikamcı,
uyuşturucuya, alkole veya teknolojiye bağımlıdır.
Bu yazıda, birinci grupta yer alan Y kuşağının aydınlık yüzünün
temsilcilerinin beklentilerine odaklanılmaktadır.
Y kuşağının teknolojiyle ilişkisi
Günlük yaşantımızda hızla yerini alan dijital devrim, sosyal
hayatın ve ekonominin her segmentindeki inovasyonlarla
yaşamımızı sarmalamış, bu devrim yepyeni bir dil yaratmıştır.
Artık yaşamımız dijital kodların egemenliğinde biçim değiştirmiş,
bu dil bilgisayarlardan cep telefonlarına, güvenlik sistemlerinden
sağlık taramalarına, akıllı arabalardan akıllı evlere kadar her
yerdedir. Yepyeni bir ekonomi, yepyeni bir kültür doğmuştur.
Dijital devrimin neredeyse her gün farklılaşan işlem kapasiteleri
ve işlem alanları zihnimizi zorlamaktadır. Y kuşağı bu yeni düzeni
hava gibi, su gibi var sayıp sorgulamaya ihtiyaç duymaz.
Y kuşağı için dijital iletişim, online sosyal yaşam, internet
oyunlarında eğlence, yüzlerce televizyon kanalı, sinemanın
DVD’lerle evinde var olması yaşamın olağan parçalarıdır. Bu
sebeple hayatı elektronik ajandalarda düzenler, alışverişlerini
internetten yaparlar. İş başvuruları ve psikometrik
değerlendirmeleri online, işe yerleştirme için alındıkları
değerlendirme merkezleri simülasyonlu, yetkinlik kazanma
eğitimleri e-öğrenme ve videolara dayalıdır.
Bireylerin hepsine henüz teknoloji kadar dokunmuş olmasa
da, yadsınamaz devrimlerden biri de X kuşağı bulguları ile hız
kazanan biyoteknolojiler ve nanoteknolojilerdir. Tüm yaratıcı,
yenilikçi çalışmalar değişimin ivmesini hızla yükseltir. Ancak,
Türkiye’de teknolojiyi atardamarı gibi içinde tutan Y kuşağı,
teknolojiyi üreten Y kuşağı mıdır? Ülkemize baktığımızda Y
kuşağının teknolojiyi tüketmekte usta olduğunu görmekteyiz.
Üreten tarafta olmasalar da, gençlerimizin bu araçlarla farklı,
kolay, ekonomik ve inovatif çözümler sunmayı
başardığını söyleyebiliriz. Y kuşağının
teknolojiyle ilişkisi, klasik mesleklerin
uygulama alanlarıyla sınırlı değildir.
Bu kuşak, teknolojinin sunduğu yeni
meslekleri de hayata taşımaya
başlamıştır. Örneğin, sosyal medya
uzmanlığı, bu değişim ihtiyacıyla
doğmuş yeni bir meslektir.
Kuşak farkının yansımaları
Rajanakorn ve Chen,
Y kuşağının
en belirgin
değerlerini
bireysellik,
çeşitlilik,
iyimserlik,
neşe ve
özgürlük
