 
          
            Dernek yönetiminde birtakım değişiklikler yaptınız.
          
        
        
          
            Hatta ikinci kuşakları da yönetime dâhil ettiniz. Bu
          
        
        
          
            ihtiyaç neden kaynaklandı?
          
        
        
          B
        
        
          ence, dernek başkanlığı da, yönetim kurulu
        
        
          üyeliği de iki dönemden fazla olmamalı.
        
        
          Dernekler kendilerini yenilemeli. Benim
        
        
          kongremle birlikte, “artı bir üye”deki
        
        
          amacımız buydu. Neden aynı insanlarla dernek
        
        
          yönetilsin? Neden farklı yüzler oraya getirilmesin?
        
        
          Genç, dinamik arkadaşlarımız var. Onlar bu işi belki
        
        
          daha çok beceriyor. Az önce de ifade ettim; derneklerin
        
        
          kuruluşundan sonra heyecan zaman zaman kayboluyor
        
        
          ve durağanlığa geçiyor. Bu durum, dernek yöneticilerinin
        
        
          heyecanlarından kaynaklanıyor. Dernek; yönetimiyle,
        
        
          başkanıyla, teşkilat yapısıyla ayakta duruyor. Derneğimiz
        
        
          bünyesinde 2 yıldır faaliyet gösteren ve gençlerden
        
        
          oluşan Perakende Gelişim Platformu’muz var mesela.
        
        
          Çok iyi projeler çıkarıyorlar. En son onların yaptığı
        
        
          yönetim kurulu toplantılarına katıldım. Ana yönetim
        
        
          kurulumuzla entegre çalışıyorlar. Bu bizi çok mutlu
        
        
          ediyor.
        
        
          
            PGP’nin yapmış olduğu çalışmaları firmalarınızda
          
        
        
          
            hayata geçirebiliyor musunuz?
          
        
        
          Ben, onların ürettiği projelerden birçoğunu kendi
        
        
          firmamda uygulamaya başladım ve avantajlarını
        
        
          gördüm. Herkes uygulayacak gibi bir yaptırımımız
        
        
          olmuyor. Ancak gördükçe, yaşadıkça, anlattıkça diğer
        
        
          üyelerimizden de uygulamaya geçenler oluyor. Oradaki
        
        
          arkadaşlarımız, gerçekten sektörün gelişimi için çok
        
        
          mücadele veriyorlar. Dün birbirini tanımayan, gerçekten
        
        
          ezeli rakip gibi gören insanlar, bugün aynı masa
        
        
          etrafında sektörün gelişimi için mücadele ediyorlar. Bu
        
        
          çok doğru bir şey.
        
        
          
            Yılsonu üye hedefiniz var mı?
          
        
        
          2015 sonunda 65 üyeye ulaşmak istiyorum. Bu sayıyı
        
        
          yakalamak için mücadele ediyoruz. Belki de bu sayının
        
        
          üzerine çıkarız; ancak İstanbul PERDER’in kriterlerine
        
        
          uygun üye sayısını böyle sınırlandırıyoruz.
        
        
          
            Üyelik kriterleriniz nedir?
          
        
        
          İstanbul PERDER’e herkes üye olamaz. Buraya üye
        
        
          olmanın bir bedeli var. Maddi bedelinden öte, manevi
        
        
          bedeli var. Bir kere, bölgesinde tedarikçilerimiz
        
        
          ve yöneticilerimiz tarafından kabul edilmiş, zincir
        
        
          mağazalar statüsüne girmiş ve üyelerimizden referansı
        
        
          olanlar firmalar üye olabilir. Derneğimizde olmasından
        
        
          mahcubiyet duyacaksak üye olamaz. Derneğimiz, üye
        
        
          alabileceği gibi üyelikten de çıkartabilir. Meslela geçen
        
        
          hafta bir üyemizi PERDER’in kriterlerine uymadığı için
        
        
          ihraç ettik. Çünkü herkesin birbirinin hakkına saygı
        
        
          duyması gerekir.
        
        
          
            Bu sektörde çalışanların en büyük sorunu ne?
          
        
        
          En büyük problemimiz iletişim. İletişimde çok sıkıntı
        
        
          yaşıyoruz. Bir de çalışanlar, sektörü meslek olarak
        
        
          göremiyorlar. Sektörün eğitime ihtiyacı var. Çünkü
        
        
          perakende çok zor bir sektör. Hafta sonu tatili olmayan,
        
        
          mesai saatleri herkes için uygun olmayan bir sektör.
        
        
          RÖPORTAJ
        
        
          78
        
        
          
            Hâlâ perakendenin bir
          
        
        
          
            yasaya ihtiyacı olduğunu
          
        
        
          
            düşünüyorum. O bir yasa
          
        
        
          
            değil. O yasada yerelleri
          
        
        
          
            ilgilendiren, yerelleri
          
        
        
          
            rahatlatacak ve yerellerin
          
        
        
          
            avantajına olacak tek bir
          
        
        
          
            madde yok.